Atal’ın uyarıları dikkate alınsaydı 9 işçi yaşamını yitirmeyecekti

Avukat İsmail Hakkı Atal, hakkında 2022'de İliç’teki siyanür sızıntısıyla ilgili paylaşımı nedeniyle açılan davada beraat etti. Avukat Özçelik: “Uyarıları dikkate alınsaydı felaket yaşanmayacaktı."

İzmir – İliç madenine ilişkin davaları takip eden Avukat İsmail Hakkı Atal hakkında, İliç Asliye Ceza Mahkemesi’nde Anagold Madencilik Çöpler Altın Maden sahasında 2022 yılında meydana gelen siyanür sızıntısı ve maden sahasının bulunduğu yerin deprem riski konusu ile ilgili sosyal medya üzerinden paylaşımda bulunduğu iddiasıyla açılan dava karara bağlandı. Davanın Avukatı Ziynet Özçelik, mahkemede yaptığı savunmada, Atal’ın verdiği bilgilerin, bilirkişi raporlarını içeren gerek savcılık dosyaları gerekse diğer mahkeme kararlarının incelenmesi ile gerçek olduğunun anlaşıldığını söyledi. Atal’ın, halkı endişe veya paniğe sürükleyecek değil aksine toplumsal farkındalığı uyandıracak açıklamalar yaptığını belirten Özçelik, “Sorunlara ilişkin bilgilerini toplumla paylaşmış, bu doğrultuda bir kamuoyu oluşturarak gidişatı değiştirebilmek amacıyla hareket etmiştir. Atal’ın, amacı gerçekleşmiş olsaydı en azından 2024 yılında 9 çalışan hayatını kaybetmemiş, sularımız, havamız ve toprağımız daha da kirlenmemiş olacaktı” ifadesini kullandı.   Siyanür borusu da patlamış İliç Cumhuriyet Başsavcılığının 2004/88 numaralı soruşturma dosyasına değinen Özçelik, 23 Mayıs 2024 tarihli bilirkişi raporunda, çevrenin sadece 2024 yılındaki yığın liçi kazasında değil siyanür borusunun patlaması öncesinden beri kirletildiğini ortaya koyan çokça tespit bulunduğuna vurgu yaptı. Özçelik, “Atal’ın, İliç Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 2022/14 Değişik iş nolu tespit davasında yaptırılan keşif sonucunda 08.09.2022 günlü bilirkişi raporu düzenlenmişti. Anagold Altın Madenciliği İşletmesine ait sahada meydana gelen dava konusu olay ile ilgili patlama noktası ve sızıntının ulaştığı kısımlar incelenmiş, patlama sonrasında, müdahale edilene kadar, sızıntının membranlı bölümden çıkarak maden sahasının doğu kısmında bulunan dere yatağının yamacına kadar ulaştığı tespit edilmişti. Aynı bilirkişi raporunun ekinde bilirkişi İnşaat Mühendisi Tolga Akoğuz tarafından patlayan borunun 60 m3/saat kapasiteye sahip 200 mm HDPE boru olduğu, borudan Jandarma Tutanağı ve diğer beyanlara göre en az 3,5 saat siyanür solüsyonunun dışarıya aktığı tespiti yapılmıştır” bilgisini paylaştı. İliç çevre felaketi olmayacaktı Atal’ın çevre sorunlarının ortadan kaldırılması için insan ve doğa haklarını savunan bir hukukçu olduğunu belirten Özçelik, “İliç Çöpler Altın Madeninin çevreyi kirleten, canlı yaşamını tehdit eden etkileri nedeniyle 2021 yılında kapasite artışına izin veren ÇED Olumlu işlemine karşı iptal davası açmış, mahkeme bu işlemi hukuka aykırı bularak iptal etmişti. 21 Haziran 2022 yılında siyanür liçine giden siyanür solüsyonu borusunun patlaması sonucu yaşanan çevre kirlenmesi nedeniyle suç duyurusunda bulunmuş, siyanürün açığa akması nedeniyle ilgili şirket yöneticilerine ve temsilcilerine ön ödeme kapsamında para cezası verilmişti” dedi. Kontroller yapılmadı vahşi madenciliğe izin verildi Gerekli önlemler alınmadığı, gerekli kontroller yapılmadığı ve vahşi madenciliğe izin verildiği için 13 Şubat 2024 yılında 9 işçinin hayatını kaybettiğini dile getiren Özçelik, “Yer altı ve yer üstü sularının, toprağın ve havanın kirlendiği milyonlarca ton siyanür liçinin kayması felaketi gerçekleşti. İliç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2024/88 sayılı hazırlık soruşturmasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde aslında su ve hava kirliliğinin 2021 yılından buyana ÇED raporuna ve ölçüm kayıtlarına giren bir durum olduğunu tespit etti. Atal, Asliye Hukuk Mahkemesinde çevre kirliliğine ilişkin somut kanıtların toplanması için açtığı tespit davasında, mahkeme konunun aciliyetini gözardı ederek, dosya kapsamında görev yapabilecek bilirkişilerin niteliğini, taleplerini dikkate almamış, bilimsel bilginin yer almadığı sadece bir kısım gözlem ve ÇED raporlarının tekrarından ibaret bir rapor almakla yetinmiştir” dedi. Evrensel