Dünyayı etkisi altına alan iklim krizi Diyarbakır’da bal üretimini tehdit ediyor

Diyarbakır (MG) - Malabadi Gazetesi | 21.11.2024 - 15:39, Güncelleme: 21.11.2024 - 15:39 5631 kez okundu.
 

Dünyayı etkisi altına alan iklim krizi Diyarbakır’da bal üretimini tehdit ediyor

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşayan Kutbettin Kuvani 17 yıldır arıcılık yapıyor. Yazın yaylalara götürdüğü 300’e yakın arı kovanını kışın Kumluca Köyü’ndeki bahçesine bırakıyor.
İlkbahar ve yaz aylarındaki kadar olmasa da Kuvani, kış aylarında da arada bir kovanlarını kontrol ediyor. Bu yıl havaların aniden ısınmasıyla binlerce arısını kaybeden Kuvani’nin başı iklim değişikliğiyle dertte. Kuraklık nedeniyle bitkilerin erken kuruması yüzünden yeterince beslenemeyen arıların verimi düştü. Kuvani’nin karşılaştığı sorunlardan biri de yaban arıları. Havaların değişmesi nedeniyle yiyecek bulamayan yaban arıları bal arılarının kovanlarına saldırmaya başladı. Bal arıları için kovanlara bırakılan yiyecekleri yiyen yaban arıları, yiyecek bulamayınca da bal arılarını yiyor. Kovanların içinde ve çevresindeki ölmüş arıları VOA Türkçe ekibine gösteren Kuvani, verim düşüşü ile birlikte yaban arılarıyla uğraşmak zorunda kaldığını söyledi. Kuvani, arıların beslenmeyi erken bırakmak zorunda kaldıklarına dikkat çekerek, bunun da verimi yarı yarıya düşürdüğünü söyledi. "Bir ton çıkardığımız yerden 500 kilo anca çıkarıyoruz" Kuraklıktan yaban arılarını beslendiği bitkilerin erken kuruduğunu ifade eden Kuvani, “Arının çalışması diyelim Temmuz’un yirmisine kadar devam ediyordu. Bu sene Temmuz başından önce bitti. Çiçekler sıcaktan dolayı kuruduğu için besin alamadılar. Diyelim bir ton çıkardığımız yerden 500 kilo ancak çıkarıyoruz. Nektar olmadığı zaman arı da çalışmaz. Yaban arıları zaten arının yiyeceğini de yiyor. Arıyı da yiyor ondan sonra” dedi. Kuvani’nin karşılaştığı sorunlardan biri de yaban arıları. Havaların değişmesi nedeniyle yiyecek bulamayan yaban arıları bal arılarının kovanlarına saldırmaya başladı. Yaşananları iklim değişikliğine bağlayan Kuvani, arıcılığa ilk başladığı yıllardan bugüne yaşanan değişimleri şöyle anlattı: “Ben 17 yıldır bu işi yapıyorum. Bizim gittiğimiz yaylada o zaman kışın çok kar yağıyordu. İki üç metre kar yağıyordu. Şimdi gidip bakıyoruz orada kar bile yok. Kar yağmıyor, artık zaten yağmur da olmadığı için çiçekler de yeşermiyor. Ondan dolayı artık kaybımız çok. Gitgide de kötüye gidiyor.” Kuvani, yaban arılarını kendi yöntemleriyle kovanlarından uzak tutmaya çalışıyor. Plastik şişelere şekerli gazlı içecek dolduran Kuvani, bunu bahçenin değişik yerlerine bırakıyor. Şekerli içeceği içmek için şişeye giren arılar bir daha çıkamıyor. Kuvani kendi geliştirdiği yöntemle binlerce yaban arısını kovanlara ulaşmadan etkisiz hale getiriyor. "Bal arıları sıcaklık değişikliğine adapte olmakta zorlanıyor" Dicle Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Satar, iklim değişikliğinin arılar başta olmak üzere birçok böceği olumsuz etkileyeceğini söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Satar, özellikle bal arılarının sıcaklık değişikliklerine adapte olmakta zorlandıklarını dile getirdi. Satar, bu durumu şu sözlerle açıkladı: “Aslında bal arıları çok büyük bir sıcaklık toleransına sahip canlılar fakat özellikle bunların melez ırklarında ani iklim değişikliklerine dayanamayan türler bulunuyor. Dolayısıyla iklim değişikliğe de arıları çok büyük derecede etkiliyor. Örneğin, bitkilerdeki çiçeklenme sürelerinin iklim değişikliğine bağlı olarak değişmesi, bunların da beslenme sürelerinde ya da beslenme çeşitlerinde daha kalitesiz, daha cılız bitkilerle, bitki polenleriyle beslenmelerine ve dolayısıyla kalitesiz bir yaşam sürmelerine sebebiyet verebilir. Yeni patojenler yani hastalık yapıcı etmenlerden arılar çok etkilenebilir. Dolayısıyla ani ölümler meydana gelebilmektedir." Kış ayları olmasına rağmen, havaların mevsim normallerinin üzerinde olması nedeniyle bazı arılar kovan dışına çıkıyor. "Böceklerin soyu tehdit altında" Satar’a göre iklim değişikliği böceklerin soyları üzerinde de risk oluşturuyor. Sıcaklıkların değişmesiyle bölgede yaşayan bazı böcek türlerinin yok olabileceğine vurgu yapan Satar, şöyle konuştu: “Belli sıcaklık aralığında yaşayan böcek türleri var. Hava ısındığı zaman onlar burayı terk etmek zorunda kalacaktır. Çünkü belli bir sıcaklığa toleransı var. Ondan sonra yaşayamıyor, ölüyor. Dolayısıyla onlar bu alanlardan artık yavaş yavaş çekilmeye başlayacak. Daha sıcak bölgelere adapte olmuş canlıların girişlerini izleyeceğiz. Buralarda yani daha farklı böceklerin farklı alanlara girişini, izleyeceğiz.” Satar, “Buranın böcek anlamında endemik yapısı bozulacak mı?” sorusuna ,“Büyük büyük ihtimalle evet, burada yaşayan türleri de bir değişim gözleyeceğiz. Diyelim ki burada hava sıcaklığı 10 derece arttı, o zaman burada yaşayan birçok türün biz burada olmadığını gözlemleyebileceğiz. Yeni türlerin buraya girişini görebileceğiz. Belki yeni hastalık yapıcı böceklerin buraya girdiğini görebileceğiz. Bunlar iklim değişimi sonucu olması olası şeyler” yanıtını verdi. Ali Satar, yerel ırkların kullanımının arıcılara avantaj sağlayacağını da sözlerine ekledi. Haber: Mahmut BOZARSLAN
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşayan Kutbettin Kuvani 17 yıldır arıcılık yapıyor. Yazın yaylalara götürdüğü 300’e yakın arı kovanını kışın Kumluca Köyü’ndeki bahçesine bırakıyor.

İlkbahar ve yaz aylarındaki kadar olmasa da Kuvani, kış aylarında da arada bir kovanlarını kontrol ediyor. Bu yıl havaların aniden ısınmasıyla binlerce arısını kaybeden Kuvani’nin başı iklim değişikliğiyle dertte.

Dünyayı etkisi altına alan iklim krizi Diyarbakır’da bal üretimini tehdit ediyor

Kuraklık nedeniyle bitkilerin erken kuruması yüzünden yeterince beslenemeyen arıların verimi düştü. Kuvani’nin karşılaştığı sorunlardan biri de yaban arıları. Havaların değişmesi nedeniyle yiyecek bulamayan yaban arıları bal arılarının kovanlarına saldırmaya başladı. Bal arıları için kovanlara bırakılan yiyecekleri yiyen yaban arıları, yiyecek bulamayınca da bal arılarını yiyor.

Kovanların içinde ve çevresindeki ölmüş arıları VOA Türkçe ekibine gösteren Kuvani, verim düşüşü ile birlikte yaban arılarıyla uğraşmak zorunda kaldığını söyledi. Kuvani, arıların beslenmeyi erken bırakmak zorunda kaldıklarına dikkat çekerek, bunun da verimi yarı yarıya düşürdüğünü söyledi.

"Bir ton çıkardığımız yerden 500 kilo anca çıkarıyoruz"

Kuraklıktan yaban arılarını beslendiği bitkilerin erken kuruduğunu ifade eden Kuvani, “Arının çalışması diyelim Temmuz’un yirmisine kadar devam ediyordu. Bu sene Temmuz başından önce bitti. Çiçekler sıcaktan dolayı kuruduğu için besin alamadılar. Diyelim bir ton çıkardığımız yerden 500 kilo ancak çıkarıyoruz. Nektar olmadığı zaman arı da çalışmaz. Yaban arıları zaten arının yiyeceğini de yiyor. Arıyı da yiyor ondan sonra” dedi.

Kuvani’nin karşılaştığı sorunlardan biri de yaban arıları. Havaların değişmesi nedeniyle yiyecek bulamayan yaban arıları bal arılarının kovanlarına saldırmaya başladı.

Kuvani’nin karşılaştığı sorunlardan biri de yaban arıları. Havaların değişmesi nedeniyle yiyecek bulamayan yaban arıları bal arılarının kovanlarına saldırmaya başladı.

Yaşananları iklim değişikliğine bağlayan Kuvani, arıcılığa ilk başladığı yıllardan bugüne yaşanan değişimleri şöyle anlattı:

“Ben 17 yıldır bu işi yapıyorum. Bizim gittiğimiz yaylada o zaman kışın çok kar yağıyordu. İki üç metre kar yağıyordu. Şimdi gidip bakıyoruz orada kar bile yok. Kar yağmıyor, artık zaten yağmur da olmadığı için çiçekler de yeşermiyor. Ondan dolayı artık kaybımız çok. Gitgide de kötüye gidiyor.”

Kuvani, yaban arılarını kendi yöntemleriyle kovanlarından uzak tutmaya çalışıyor. Plastik şişelere şekerli gazlı içecek dolduran Kuvani, bunu bahçenin değişik yerlerine bırakıyor. Şekerli içeceği içmek için şişeye giren arılar bir daha çıkamıyor.

Kuvani kendi geliştirdiği yöntemle binlerce yaban arısını kovanlara ulaşmadan etkisiz hale getiriyor.

Kuvani kendi geliştirdiği yöntemle binlerce yaban arısını kovanlara ulaşmadan etkisiz hale getiriyor.

"Bal arıları sıcaklık değişikliğine adapte olmakta zorlanıyor"

Dicle Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Satar, iklim değişikliğinin arılar başta olmak üzere birçok böceği olumsuz etkileyeceğini söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Satar, özellikle bal arılarının sıcaklık değişikliklerine adapte olmakta zorlandıklarını dile getirdi. Satar, bu durumu şu sözlerle açıkladı:

“Aslında bal arıları çok büyük bir sıcaklık toleransına sahip canlılar fakat özellikle bunların melez ırklarında ani iklim değişikliklerine dayanamayan türler bulunuyor. Dolayısıyla iklim değişikliğe de arıları çok büyük derecede etkiliyor. Örneğin, bitkilerdeki çiçeklenme sürelerinin iklim değişikliğine bağlı olarak değişmesi, bunların da beslenme sürelerinde ya da beslenme çeşitlerinde daha kalitesiz, daha cılız bitkilerle, bitki polenleriyle beslenmelerine ve dolayısıyla kalitesiz bir yaşam sürmelerine sebebiyet verebilir. Yeni patojenler yani hastalık yapıcı etmenlerden arılar çok etkilenebilir. Dolayısıyla ani ölümler meydana gelebilmektedir."

Kış ayları olmasına rağmen, havaların mevsim normallerinin üzerinde olması nedeniyle bazı arılar kovan dışına çıkıyor.

Kış ayları olmasına rağmen, havaların mevsim normallerinin üzerinde olması nedeniyle bazı arılar kovan dışına çıkıyor.

"Böceklerin soyu tehdit altında"

Satar’a göre iklim değişikliği böceklerin soyları üzerinde de risk oluşturuyor.

Sıcaklıkların değişmesiyle bölgede yaşayan bazı böcek türlerinin yok olabileceğine vurgu yapan Satar, şöyle konuştu:

“Belli sıcaklık aralığında yaşayan böcek türleri var. Hava ısındığı zaman onlar burayı terk etmek zorunda kalacaktır. Çünkü belli bir sıcaklığa toleransı var. Ondan sonra yaşayamıyor, ölüyor. Dolayısıyla onlar bu alanlardan artık yavaş yavaş çekilmeye başlayacak. Daha sıcak bölgelere adapte olmuş canlıların girişlerini izleyeceğiz. Buralarda yani daha farklı böceklerin farklı alanlara girişini, izleyeceğiz.”

Satar, “Buranın böcek anlamında endemik yapısı bozulacak mı?” sorusuna ,“Büyük büyük ihtimalle evet, burada yaşayan türleri de bir değişim gözleyeceğiz. Diyelim ki burada hava sıcaklığı 10 derece arttı, o zaman burada yaşayan birçok türün biz burada olmadığını gözlemleyebileceğiz. Yeni türlerin buraya girişini görebileceğiz. Belki yeni hastalık yapıcı böceklerin buraya girdiğini görebileceğiz. Bunlar iklim değişimi sonucu olması olası şeyler” yanıtını verdi.

Ali Satar, yerel ırkların kullanımının arıcılara avantaj sağlayacağını da sözlerine ekledi. Haber: Mahmut BOZARSLAN

Diyarbakır HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.