Diyarbakır’da beklenen hareketlilik başladı

Diyarbakır’ın aylarca boş kalan tarihi ve turistik mekanları yeniden canlandı. Kentte başlayan hareketlilik objektiflere yansıdı.

Yaz boyunca kavurucu sıcaklarla boğuşan Diyarbakır’da havaların serinlemesiyle birlikte hareketlilik başladı.   Özellikle Surlar, Hanlar, Ulu camii, dört ayaklı minare ve kiliseler gibi tarihi mekânların yoğunlukta olduğu ve adeta açık bir müze olan Diyarbakır’ın Sur ilçesinde havaların serinlemesiyle yeniden hareketlenmeye başladı.   Turist gruplarının kente gelmeye başlaması ile Gazi Caddesi özlenen kalabalığa tekrar kavuştu.   Kente gelen turistlerin uğrak mekânlarının başında Hasan Paşa Hanı ve Ulu Cami geliyor.   Hanı gezen yerli ve yabancı turistlerin bir diğer durağı olan ve Hasan Paşa Hanı’nın hemen karşısında bulunan, mimarisi ile hayranlık uyandıran Diyarbakır Ulu Camii oluyor.   Anadolu'nun en eski camilerinden biri, beşinci Haremi Şerif olarak da bilinen Ulu Cami'nin kesin yapım tarihi bilinmemiyor.   Camii, kentin en büyük kilisesi olan Mar Toma Kilisesi'nin MS 639 yılında camiye çevrilmesiyle oluşturulduğu biliniyor.   Ulu camiinin büyüleyici mimarisini gezerek mest olan turistler, caminin ön tarafındaki meydanda oturup çay eşliğinde geziye mola veriyor.   Kısa bir çay molasından sonra ruristler rotalarını Diyarbakır’ın en çok bilinen ve merak edilen mekânlarından olan Dört Ayaklı Minare’ye çeviriyor. Yekpare taş sütun üzerinde dört köşeli olarak inşa edilmiş olan yapı, Anadolu’nun tek dört ayaklı minare örneğidir. İnanışa göre dört ayak, dört İslam mezhebini simgeler.   Sıcak havalara yavaş yavaş veda etmeye başlayan Diyarbakır’da sokakların tekrar turist yoğunluğuna kavuşması kent esnafını mutlu ediyor.