Diyarbakır’da esnafın sorunu masaya yatırıldı

Diyarbakır’da düzenlenen “TESK Bölge Toplantısı”nda esnaf ve sanatkârların sorunları ile çözüm önerileri masaya yatırıldı.

Diyarbakır’da, esnaf ve sanatkârların sorunlarının yerinde tespiti ve çözümüne yönelik olarak geniş katılımlı TESK Bölge Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya, Ticaret Bakanlığı Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürü Taha Enes Şener, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, TESK Genel Başkan Vekili ve Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu, TESK Genel Başkan Vekilleri, tüm Birlik Başkanları, Federasyon Başkanları, Birlik Yönetim Kurulu Üyeleri ve Birlik Genel Sekreterleri katılım sağladı. BÖLGE ESNAFININ SORUNLARI GÖRÜŞÜLDÜ Toplantıda, bölge esnafının mevcut durumu, karşılaştığı ekonomik ve yapısal sorunlar, çözüm önerileri ile birlikte ele alındı. Ayrıca yerel kalkınmaya katkı sunacak stratejiler ve destek mekanizmaları da görüşüldü. EBEDİNOĞLU: BÖLGELER ARASI EŞİTSİZLİKLER VAR Toplantının açılış konuşması yapan DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, “Gerçekten de bölge esnafı ve sanatkârı, yaşanan tüm huzursuzluklara rağmen elini değil, gövdesini taşın altına koyarak büyük bir fedakârlık örneği sergilemiştir. Ancak bölgeler arası eşitsizlik, esnafı da olumsuz etkilemiş; bu adaletsizlikten nasibini almıştır” dedi. “YENİ BİR UMUT DOĞDU” Yeni bir umudun doğduğuna işaret eden Ebedinoğlu, “Son dönemde gelişen süreçle birlikte bir umut doğmuştur. Bu umudun boşa çıkmaması için hepimize görev düşüyor. Bu sürece herkesin sahip çıkması, özellikle yerel üretim ve esnafın desteklenmesi büyük önem taşıyor. Diyarbakır adına hepinize hoş geldiniz diyor, bu anlamlı toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu. “SORUNLARI YERİNDEN TESPİT EDİYORUZ” Ardından söz alan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise, “11 birliğimizin başkanlarıyla birlikte bölge toplantısı için buradayız. Amacımız, sorunları yerinde tespit ederek çözüm üretmek. Bu toplantımız, diğer illerde de yapılacak” dedi. “DİYARBAKIR GÜZEL İNSANLARA SAHİP” Diyarbakır güzel insanlara sahip olduğunu ifade eden Palandöken, şöyle devam etti: “Diyarbakır, suyunun sertliği ve insanının mertliğiyle bilinir; ama bundan çok daha fazlasını barındıran, kadirşinas ve güzel insanlara sahip bir şehir. Burada, iyilik ve güzellikle iç içe olmak bizleri memnun ediyor. Diyarbakır güzel bir şehir. Bizler de bu şehirdeki eksiklikleri yerinde tespit ederek notlarımızı alacağız. Bölgedeki sorunları masaya yatırarak esnaf ve sanatkârlarımızın yeniden güçlenmesi için mücadele edeceğiz.” “DİYARBAKIR DİNAMİK BİR ŞEHİR” Diyarbakır’ın dinamik bir şehir olduğuna dikkat çeken Palandöken, “Ekonomik açıdan sanayiye yeterince yayılım sağlanamadı; bu alanda gerekli aktörler devreye girmedi. Bu durum, esnafın iş yapamaz hale gelmesine neden oldu. Oysa Diyarbakır, son 11 yılda büyük bir değişim gösterdi. Eskisi gibi değil; artık İstanbul ve Ankara gibi dinamik bir şehir haline geldi. İpekyolu üzerinde yer alan bu önemli şehir, potansiyelini giderek daha çok ortaya koyuyor. Ancak esnafımız, özellikle haksız rekabet nedeniyle işini sürdüremez hale geldi. Bu sorunlar zaman içinde elbette çözülebilir; burada en önemli unsur, kardeşlik ve birlik duygusunun pekiştirilmesidir” dedi. “ADİL ŞARTLAR SAĞLANMALI” Adil şartların sağlanmadı gerektiğini ifade eden Palandöken, “Esnafın yeniden ayağa kalkabilmesi için mevcut farkların ortadan kaldırılması, adil şartların sağlanması gerekir. Diyarbakır, bölgenin önde gelen şehirlerinden biridir. Bu nedenle, bu kente yapılan haksızlıkların giderilmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü Diyarbakır, tüm sorunların üstesinden gelebilecek güce ve dirayete sahiptir” dedi. ÖNEMLİ NOKTALARA DİKKAT ÇEKTİ Palandöken, konuşmasının devamında şu önemli noktalara dikkat çekti: “Bölgeye yatırım yapan firma sayısı ne yazık ki oldukça az; yalnızca 5-6 firma gelmiş durumda. Perakende sektöründeki birçok iş yeri kapanma noktasına geldi. Bunun en büyük nedenlerinden biri de alışverişin giderek internet üzerinden yapılması. Bu durum küçük esnafı olumsuz etkiliyor. Özellikle büyük firmaların yarattığı haksız rekabet ortamı nedeniyle esnaf iş yapamaz hale geldi. Bu konuda adil ve etkili bir denetim mekanizmasına acil ihtiyaç var. “VERGİ MEVZUATI ESNAFIN BELİNİ KIRDI” Vergi mevzuatı da esnafımızın belini büküyor. Üzerlerindeki muhasebe yükü çok ağır. Buna ek olarak krediye erişim noktasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle özel bankaların yüksek faiz oranları nedeniyle esnafımız sadece Halkbank’a yönelmek zorunda kalıyor. Alternatif kalmadı. Ayrıca burada, deprem bölgesinden gelen meslektaşlarımız da bulunuyor. Biliyorsunuz, yaşanan büyük felaketle birlikte neredeyse 5 ilimiz yok olma noktasına geldi. İnsanlarımız sadece canlarını kurtarabildi. Bu mağduriyetler hâlâ devam ediyor. Esnafın dükkanı yıkılmış, sermayesi yok olmuş, elinde ipotek verecek gayrimenkul kalmamış. Ayağa kalkmaya çalışan bu insanlardan daha ne bekleyebiliriz? Tüm bu sorunların çözümü için ortak akılla hareket etmeli, destek mekanizmalarını güçlendirmeli ve özellikle küçük esnafı yeniden ayağa kaldıracak adımları bir an önce atmalıyız. Terörsüz Türkiye’de artık Türkiye’nin her yerinde yurttaşlarımız aynı haklarda olmalılar.”