İYİ Parti Lideri Diyarbakır’da iş dünyasıyla buluştu

İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, Diyarbakır'a gelerek iş camiasıyla bir araya geldi. Dervişoğlu, "Diyarbakır daha üst segmentte laik bir il" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, beraberindeki heyetle birlikte Diyarbakır’da bir dizi temaslarda bulundu. Ziyaret kapsamında, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın (DTSO) ev sahipliğinde kentteki iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelindi. MEHMET KAYA: DİYALOG VE İSTİŞAREDEN YANAYIZ Toplantıda ilk olarak konuşan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, "Bilindiği gibi Ortadoğu ve Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Bizler için oldukça önemli bir dönemdir. Böylesi bir süreçte Diyarbakır'a gelerek, kurumları ve iş camiasını ziyaret ederek görüş alma nezaketinde bulunulduğu için Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu ve beraberindeki heyete çok teşekkür ediyorum. Doğrusu önemli bir süreçten geçiyoruz, görüşlerimiz farklı olabilir, dünyaya farklı yönlerden bakabiliriz ama bu ülke hepimizin ve biz bu ülkenin geleceğini daha iyi kurgulayabilmemiz için ne olursa olsun diyalog ve istişare içinde olabiliriz. Diyarbakır'daki iş camiası olarak diyalog ve istişareyi önemsiyoruz" dedi. DERVİŞOĞLU: DİYARBAKIR DAHA ÜST SEGMENTTE LAİK Ardından söz alan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "DTSO'ya ikinci ziyaretimdir. Ama Genel Başkan olarak ilk ziyaretimdir. Diyarbakır'la özel bir diyalogumuz var. Çünkü biz Diyarbakır'ı seviyoruz ve önemsiyoruz. Diyarbakır'ın bugün bulunduğu yerden çok daha üst seviyede bir yere layık. Hem ekonomik olarak hem sosyal olarak çok daha üst segmentte bir yere layık olduğunu biliyor ve anlatıyoruz" dedi. "TÜRKİYE'NİN KONUŞMASI LAZIM" Türkiye'nin bir süreç içerisinde olduğuna değinen Dervişoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye bir sürecin içerisinde, farklı görüşlerimiz olabilir. Şartlar ne olursa olsun gelişmelerin iyiye doğru gitmesinden yana da bir ortak tavrımız var. Doğru başlangıçlar yapılması lazım, doğru sonuçlar alınabilmesi adına. Bazı başlangıçların doğru olmadığına dair kanaatimizi de biz kamuya açık bir biçimde dile getiriyoruz. Meseleye bir sorundur penceresinden yaklaşarak çözümüne taalluk edebilecek doğru adımların atılmasına da katkı sağlayacağız. Konuyla ilgili taassuplarımız yok. Bağnazlıklarımız yok. Ama kaygılarımız ve endişelerimiz var. Bu kaygılar ve endişelerin ortadan kaldırılması yok edilmesi adına da sıhhat derecesi yüksek bir değerlendirme kabiliyetine kavuşmamız lazım. Gittiğim her yerde söylüyorum. Sorunlar tanımlanarak çözülmez. Sorunları çözmek yolunda da doğru bir söylemin inşa edilmesi gerekiyor. Yani Türkiye'nin konuşması gerekiyor. Daha güzel günlerde buluşacağımızı biliyorum. Sadece umut etmiyorum."