Kasım ayı enflasyonu açıklandı: Maaş hesapları şaştı

Kasım ayı enflasyon verilerinde TÜİK ve ENAG arasındaki fark bu ay da rekor seviyede açıldı. Açıklanan rakamlar, asgari ücret komisyonu ve memur maaş zamları için dengeleri değiştirdi.

MALABADİ HABER - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı enflasyonunu aylık %0,87, yıllık ise %31,07 olarak duyurdu. Bağımsız araştırma grubu ENAG ise aylık enflasyonu %2,13, yıllık enflasyonu ise %56,82 hesapladı. Yıllı enflasyonda uçurum İki kurum arasındaki fark, ücret ve maaş hesaplamaları üzerindeki etkisi nedeniyle yeniden tartışma başlattı. Özellikle yıllık oranlardaki uçurum dikkat çekerken ekonomistler, TÜİK’in düşük aylık TÜFE açıklamasının yıl sonu enflasyon hesaplamalarını aşağı çektiğine vurgu yapıyor. Asgari ücret zammını etkileyecek Açıklanan Kasım verisi, Aralık ayında başlayacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri için kritik önem taşıyor. TÜİK’in düşük aylık enflasyon açıklaması, işveren tarafının masaya “daha düşük zam” formülüyle gelmesine zemin hazırlarken, işçi temsilcilerinin ise ENAG ve piyasa gerçeklerini öne çıkararak daha yüksek bir artış talep edeceği belirtiliyor. Ekonomistler, veri farkının “asgari ücret pazarlığında belirleyici bir siyasi ve ekonomik tartışma” haline geldiğini ifade ediyor. Memur ve emekli maaşlarında hesaplar şaştı Memur ve emekliler için maaş artışları, 6 aylık enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammına göre belirlenecek. Temmuz–Kasım dönemi için biriken enflasyon TÜİK verisine göre yaklaşık %33’e yaklaşırken, Aralık ayı açıklamasıyla bu oranın netleşeceği belirtiliyor. TÜİK verisinin düşük gelmesi, memur ve emeklilerin alacağı farkı aşağı çekiyor. Buna karşılık ENAG hesaplamaları dikkate alınsa zam oranlarının çok daha yüksek çıkacağı ifade ediliyor. TÜİK’in düşük enflasyon açıklaması ne anlama geliyor? TÜİK’in enflasyonu piyasa beklentilerinin altında açıklaması, hem ücret politikalarında hem de ekonomik algıda önemli sonuçlar doğuracak. Ekonomistler, düşük görünen enflasyonun bütçe yükünü azaltmak için kamu maaş artışlarını sınırladığı, aynı zamanda Merkez Bankası’nın dezenflasyon programını siyasi olarak desteklediği yorumunda bulunuyor. Ancak verilerin geniş kesimlerin hissettiği fiyat artışlarını yansıtmadığı yönündeki eleştiriler, enflasyon güvenilirliği tartışmasını yeniden gündeme taşıdı.