SİLVAN AŞK HİKÂYELERİNİN MERKEZİ?

Silvan (Malabadi Haber) - Malabadi Gazetesi | 09.02.2024 - 12:49, Güncelleme: 09.02.2024 - 12:49 2653+ kez okundu.
 

SİLVAN AŞK HİKÂYELERİNİN MERKEZİ?

Silvan’da görkemli bir tarihin izini sürerken karşınıza yalnız etkileyici mimarî yapılar, antik mağaralar değil, dokunaklı aşk efsaneleri de çıkacak.
Haber: İhsan YILMAZ  Diyarbakır'ın en eski tarihe sahip ilçelerinden biri olan Silvan, hangi aşk hikayeleriyle öne çıkıyor? Kürtçe ismi Farqin olan Silvan İlçesi, 44 bin 324 nüfusu ile adeta küçük bir şehri andırıyor. Kültür ve sanat alanında çok gelişkin olan Silvan, birçok sanatçı, tiyatrocu ve sinemacının da çıkış yeri. Silvan’da nice aşkın öyküsü̈ Köklü̈ bir tarih ve zengin bir kültür; Diyarbakır’ın hemen her ilçesi gibi Silvan’ı da kısaca böyle tanımlayabiliriz. Kalesiyle, köprüsüyle, antik mağaraları ve aşk efsaneleriyle hayalin ve gerçeğin, mimarî estetiğin ve meraklı hikayelerin iç̧ içe geçtiği Silvan’ı kavrayabilmek için bir gözünüz arkaya, efsunlu geçmişe bakmalı her daim. O geçmiş̧, eski bir masalı andırır ve bu masalın ilk kahramanları bölgede uzun yıllar hüküm sürmüş̧ güçlü̈ Asurlulardır. 639 Senesinde İslam Şehri Oldu Silvan’dan gelip geçenler Silvan’ın kurucusu Asurlu hükümdarı Büyük Tigran olduğu için şehrin ilk adı Tigranokerta idi ve sonra Helenistik cağın en büyük ve önemli kentleri arasında sayıldı. Bizanslılar şehre ‘Şehitler Şehri’ anlamına gelen Martyopolis adını uygun buldular çünkü̈ Mar Marutha, İran Hükümdarı II. Şapur tarafından katledilen kırk Hristiyan şehidin kemiklerini büyük bir merasimle kalenin kemerlerine gömmüştü. Güçlü̈ bir kaleyle şehri Perslere karşı savunmakta başarılı olan Bizanslılar, Hz. Ömer’in komutanlarından İyaz bin Ganm’a karşı direnemediler ve Silvan 639 senesinden itibaren bir İslam şehrine dönüştü ve Meyyâfârikin ismini aldı. Sonrasında tarih sahnesinde Hamdaniler, Mervaniler, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Artuklular, Eyyubiler, Anadolu Selçukluları ve Moğollar görüldü. Şehri 1259 yılında zapt eden yıkıcı Moğollar, Silvan’ı da kısa zaman içinde harabeye dönüştürdüler.  "Diyarbakır’ın en büyük ilçelerinden biri olan Silvan’da görkemli bir tarihin izini sürerken karşınıza yalnız etkileyici mimarî yapılar, antik mağaralar değil, dokunaklı aşk efsaneleri de çıkacak. Malabadi Köprüsü̈ üzerinden geçerken ya da Silvan Kalesi’nin burçlarına bakarken asırlık taşların, birbirine kavuşamayan âşıkların kederiyle yumuşayıp munisleştiğine şahit olacaksınız." Bölgeyi yeniden imar eden İlhanlılar oldu, onları Akkoyunlu ve Karakoyunlu Beylikleri takip etti ve Silvan, Safevilere karşı kazanılan Çaldıran Savaşı’ndan sonra Osmanlı hakimiyetine girdi. 1873 yılında büyük bir ilçe olarak Diyarbakır’a bağlanan Silvan’da bugün, geçmişte onu kendisine başkent olarak seçmiş uygarlıkların görkemli izlerini görmek hâlâ mümkün. Taşlara ruh veren aşk efsaneleri  Silvan’ın iki önemli tarihî eserini, yalnız muhteşem mimarisiyle değil, iki hazin aşk hikâyesiyle anmak gerekir ki taştan yapılara ruh veren de efsaneye dönüşmüş bu hikâyelerdir zaten. İlk efsane, ‘dünyada dolgu sistemiyle yapılan tek kale’ olarak bilinen Silvan Kalesi’nin burçlarından biriyle ilgili. Burca adını veren ve halk şarkılarına da konu olan ‘Zembilfroş Efsanesi’, bir yönüyle Yusuf ile Züleyha kıssasına benzer. Dünya nimetlerini ardında bırakıp zembil (sepet) satarak geçinen ve yörede Zembilfroş adıyla bilinen bir adamla, ona âşık olan Silvan Beyi’nin eşine dairdir bu efsane. Kadın, zembil alma bahanesiyle adamı saraya davet eder ve ona duyduğu aşkı ilan eder. Ancak adam, kadının aşkına karşılık vermez. Efsanenin, yine Yusuf ile Züleyha kıssası gibi iki farklı sonu var. Kimilerine göre Zembilfroş, Hatun’dan kurtulamayacağını anlar ve sarayın burçlarından kendini aşağı atar. Kimileri de Zembilfroş’un çaresiz kalıp canını alması için Allah’a yalvardığını ve o ölünce Hatun’un da aynı dilekte bulunarak öldüğüne inanır. O yüzden Silvan Kalesi’nin Zembilfroş Burcu’na bakanlar bugün bile bu dokunaklı hikâyeyi bir iç sızısıyla hatırlar. Üzerine bir ağıt gibi aşk efsanesi yakılmış̧ tarihî yapılar bir yönüyle hep benzersizdir. Nitekim ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmeyen Silvan Kalesi de elli burcu ve dokuz kapısıyla ihtişamlı bir eserdir. Kimi araştırmacılar, ilk kent surlarının milattan önce 77 yılında Büyük Tigran Krallığı kurulduğunda inşa edildiğini söyler. Şehir, yüzyıllar boyu o krallıktan bu beyliğe el değiştirdikçe kale onarılmış̧, sağlamlaştırılmış̧ ve yeni eklenen burçlarla ve surlarla genişletilmiştir. GEZİLECEK TARİHİ YERLERİ Yaşanan aşk hikayeleri, tarihi yerleri, tarım ve hayvancılıkla anılan Silvan, krallık ve beyliklerin kurulduğu bir bölge aynı zamandan. Hasuni Mağarası, Malabadi Köprüsü, Silvan Kalesi, Zembilfroş Burcu, Selahaddin-i Eyyubi Cami, Behlül Bey Cami, Eyyubi Kot Minare, daha önce Keldani Kilisesi olan Belediye Camii, Boşat Kalesi, konak ve müzeler Silvan'a gelen turistlerin uğrak mekanları.
Silvan’da görkemli bir tarihin izini sürerken karşınıza yalnız etkileyici mimarî yapılar, antik mağaralar değil, dokunaklı aşk efsaneleri de çıkacak.

Haber: İhsan YILMAZ 

Diyarbakır'ın en eski tarihe sahip ilçelerinden biri olan Silvan, hangi aşk hikayeleriyle öne çıkıyor?

Kürtçe ismi Farqin olan Silvan İlçesi, 44 bin 324 nüfusu ile adeta küçük bir şehri andırıyor. Kültür ve sanat alanında çok gelişkin olan Silvan, birçok sanatçı, tiyatrocu ve sinemacının da çıkış yeri.

Silvan’da nice aşkın öyküsü̈

Köklü̈ bir tarih ve zengin bir kültür; Diyarbakır’ın hemen her ilçesi gibi Silvan’ı da kısaca böyle tanımlayabiliriz. Kalesiyle, köprüsüyle, antik mağaraları ve aşk efsaneleriyle hayalin ve gerçeğin, mimarî estetiğin ve meraklı hikayelerin iç̧ içe geçtiği Silvan’ı kavrayabilmek için bir gözünüz arkaya, efsunlu geçmişe bakmalı her daim. O geçmiş̧, eski bir masalı andırır ve bu masalın ilk kahramanları bölgede uzun yıllar hüküm sürmüş̧ güçlü̈ Asurlulardır.

639 Senesinde İslam Şehri Oldu

Silvan’dan gelip geçenler Silvan’ın kurucusu Asurlu hükümdarı Büyük Tigran olduğu için şehrin ilk adı Tigranokerta idi ve sonra Helenistik cağın en büyük ve önemli kentleri arasında sayıldı. Bizanslılar şehre ‘Şehitler Şehri’ anlamına gelen Martyopolis adını uygun buldular çünkü̈ Mar Marutha, İran Hükümdarı II. Şapur tarafından katledilen kırk Hristiyan şehidin kemiklerini büyük bir merasimle kalenin kemerlerine gömmüştü. Güçlü̈ bir kaleyle şehri Perslere karşı savunmakta başarılı olan Bizanslılar, Hz. Ömer’in komutanlarından İyaz bin Ganm’a karşı direnemediler ve Silvan 639 senesinden itibaren bir İslam şehrine dönüştü ve Meyyâfârikin ismini aldı. Sonrasında tarih sahnesinde Hamdaniler, Mervaniler, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Artuklular, Eyyubiler, Anadolu Selçukluları ve Moğollar görüldü. Şehri 1259 yılında zapt eden yıkıcı Moğollar, Silvan’ı da kısa zaman içinde harabeye dönüştürdüler. 

"Diyarbakır’ın en büyük ilçelerinden biri olan Silvan’da görkemli bir tarihin izini sürerken karşınıza yalnız etkileyici mimarî yapılar, antik mağaralar değil, dokunaklı aşk efsaneleri de çıkacak. Malabadi Köprüsü̈ üzerinden geçerken ya da Silvan Kalesi’nin burçlarına bakarken asırlık taşların, birbirine kavuşamayan âşıkların kederiyle yumuşayıp munisleştiğine şahit olacaksınız."

Bölgeyi yeniden imar eden İlhanlılar oldu, onları Akkoyunlu ve Karakoyunlu Beylikleri takip etti ve Silvan, Safevilere karşı kazanılan Çaldıran Savaşı’ndan sonra Osmanlı hakimiyetine girdi. 1873 yılında büyük bir ilçe olarak Diyarbakır’a bağlanan Silvan’da bugün, geçmişte onu kendisine başkent olarak seçmiş uygarlıkların görkemli izlerini görmek hâlâ mümkün.

Taşlara ruh veren aşk efsaneleri 

Silvan’ın iki önemli tarihî eserini, yalnız muhteşem mimarisiyle değil, iki hazin aşk hikâyesiyle anmak gerekir ki taştan yapılara ruh veren de efsaneye dönüşmüş bu hikâyelerdir zaten. İlk efsane, ‘dünyada dolgu sistemiyle yapılan tek kale’ olarak bilinen Silvan Kalesi’nin burçlarından biriyle ilgili. Burca adını veren ve halk şarkılarına da konu olan ‘Zembilfroş Efsanesi’, bir yönüyle Yusuf ile Züleyha kıssasına benzer. Dünya nimetlerini ardında bırakıp zembil (sepet) satarak geçinen ve yörede Zembilfroş adıyla bilinen bir adamla, ona âşık olan Silvan Beyi’nin eşine dairdir bu efsane. Kadın, zembil alma bahanesiyle adamı saraya davet eder ve ona duyduğu aşkı ilan eder. Ancak adam, kadının aşkına karşılık vermez. Efsanenin, yine Yusuf ile Züleyha kıssası gibi iki farklı sonu var. Kimilerine göre Zembilfroş, Hatun’dan kurtulamayacağını anlar ve sarayın burçlarından kendini aşağı atar. Kimileri de Zembilfroş’un çaresiz kalıp canını alması için Allah’a yalvardığını ve o ölünce Hatun’un da aynı dilekte bulunarak öldüğüne inanır. O yüzden Silvan Kalesi’nin Zembilfroş Burcu’na bakanlar bugün bile bu dokunaklı hikâyeyi bir iç sızısıyla hatırlar. Üzerine bir ağıt gibi aşk efsanesi yakılmış̧ tarihî yapılar bir yönüyle hep benzersizdir. Nitekim ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmeyen Silvan Kalesi de elli burcu ve dokuz kapısıyla ihtişamlı bir eserdir. Kimi araştırmacılar, ilk kent surlarının milattan önce 77 yılında Büyük Tigran Krallığı kurulduğunda inşa edildiğini söyler. Şehir, yüzyıllar boyu o krallıktan bu beyliğe el değiştirdikçe kale onarılmış̧, sağlamlaştırılmış̧ ve yeni eklenen burçlarla ve surlarla genişletilmiştir.

GEZİLECEK TARİHİ YERLERİ

Yaşanan aşk hikayeleri, tarihi yerleri, tarım ve hayvancılıkla anılan Silvan, krallık ve beyliklerin kurulduğu bir bölge aynı zamandan. Hasuni Mağarası, Malabadi Köprüsü, Silvan Kalesi, Zembilfroş Burcu, Selahaddin-i Eyyubi Cami, Behlül Bey Cami, Eyyubi Kot Minare, daha önce Keldani Kilisesi olan Belediye Camii, Boşat Kalesi, konak ve müzeler Silvan'a gelen turistlerin uğrak mekanları.

Diyarbakır HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.