“41 Yıl Sonra Diyarbakır'da Tarihi Dönemeç: PKK Silah Bıraktı”

Gündem 11.07.2025 - 12:08, Güncelleme: 11.07.2025 - 12:15 329 kez okundu.
 

“41 Yıl Sonra Diyarbakır'da Tarihi Dönemeç: PKK Silah Bıraktı”

Kürtçe adı Partiya Karkerên Kurdistanê (Kürdistan İşçi Partisi) olan PKK, 41 yıllık silahlı mücadelenin ardından kendini feshederek resmen silahlara veda etti. Diyarbakır’da kurulan örgüt, yine aynı topraklarda tarihî bir kararla sahneden çekildi.
1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde kurulan PKK, 1981 yılında eline aldığı silahı 41 yıl sonra bıraktı. İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile başlayan süreçte, PKK önce kendini feshetti, ardından silah bırakma kararı aldı. DEM heyeti gitti Silahların bırakılacağı Irak Federal Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentine dünden itibaren yüzlerce kişi gitti. Sivil toplum örgütü üyeleri, siyasi parti temsilcilerinden oluşan heyet, silah bırakma törenini yerinde gözlemleyecek. DEM Parti Eş Başkanları Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ile milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Sırrı Sakık, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Keskin Bayındır’dan oluşan 9 kişilik heyet silah bırakılacak alana girebildi. Silah bıraktı PKK, 41 yıl sonra silah bırakma Silah bırakma törenine gazeteciler alınmadı. Sadece iki ajansın canlı yayın yapmasına izin verildi. PKK mensupları, silah bırakma töreninde Casenê Mağarası olarak adlandırılan bölgede, silahlarını yakarak, sembolik olarak veda etti. Törende okunan basın metni Törende Barış ve Demokratik Toplum Grubu açıklama yaptı. Açıklamanın tam metni şöyle: Demokratik değişim ve dönüşüm sürecine ivme kazandırmak üzere oluşan Barış ve Demokratik Toplum Grubu olarak; burada bulunan ve tarihi demokratik eylemimize tanıklık eden herkesi saygıyla selamlıyoruz. Kürt varlığına yönelik inkar ve imha amaçlı saldırılara karşı savaşmak amacıyla farklı tarihlerde PKK’ye katılmış ve silah kuşanıp farklı bölgelerde mücadele etmiş biz kadın ve erkek özgürlük savaşçıları, bugün buraya Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 19 Haziran 2025 günü açıklamasında dile getirdiği çağrıya cevap olarak buraya geldik. Gelişimiz aynı zamanda Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 günü açıkladığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, 5-7 Mayıs günlerinde yapılan PKK 12. Kongre kararları temelindedir. ‘Büyük bir onur duyuyoruz’ Barış ve Demokratik Toplum sürecinin pratik başarısı için bir iyi niyet ve kararlılık adımı olarak ve bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde sizlerin huzurunda silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz. Attığımız bu adımın başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımıza, Türkiye ve Ortadoğu halklarına ve tüm insanlığa hayırlı olmasını, barış ve özgürlük getirmesini diliyoruz. Önder Abdullah Öcalan’ın “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum” ifadesine yürekten katılıyor ve bu tarihi ilkenin gereğini yerine getiriyor olmaktan büyük gurur ve onur duyuyoruz. ‘Tüm halklar bu adımın değerini anlar’ Biliyoruz şimdiye kadar hiçbir şey kolay, bedelsiz ve mücadelesiz olmadı; tersine her şey her gün ağır bedeller ödeyerek ve dişle-tırnakla mücadele ederek kazanıldı. Elbette bundan sonrası da zorlu bir mücadele ile olacak. Bu gerçeği çok iyi biliyoruz, bu temelde yeni başarılar ve demokratik kazanımlar elde etmek üzere, Önder Abdullah Öcalan’ın fikir ve paradigmasına yürekten inanıyor, kendimize ve yoldaşlar topluluğu olarak kolektif gücümüze güveniyoruz. Dünyada faşist baskı ve sömürünün arttığı, bölgemiz Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğü ve halkımızın barış içinde özgür, eşit ve demokratik bir yaşama her zamankinden daha fazla ihtiyacının olduğu bu ortamda attığımız bu tarihi adımın büyük önemini, doğruluğunu ve aciliyetini görüyor ve hissediyoruz. Umuyoruz ki herkes, kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler, sosyalist ve demokratik güçler, tüm halklar ve insanlık da attığımız bu barış ve demokrasi adımının tarihi değerini görür, anlar ve takdir eder. ‘Destek bekliyoruz’ Bunlar temelinde halkımızın yaşadığı acının sorumlusu olan tüm bölgesel ve küresel güçleri, halkımızın son derece meşru ve demokratik ulusal haklarına saygı göstermeye, barış ve demokratik çözüm sürecine destek vermeye davet ediyoruz. Başta kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler olmak üzere tüm halkları, demokratik ve sosyalist güçleri, aydın, yazar, akademisyen, hukukçu, sanatçı ve siyasetçileri attığımız bu tarihi adımı doğru anlayarak, bizimle, halkımızla dayanışmaya çağırıyoruz. Yine Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için daha aktif mücadele etmeye, küresel düzeyde demokratik, sosyalist enternasyonal mücadeleyi ve dayanışmayı geliştirip, güçlendirmeye çağırıyoruz. ‘Özgürlük ve dayanışma kazanacaktır’ Halkımızı ve tüm siyasi güçlerini, yaşadığımız tarihi sürecin özelliklerini ve Önder Apo’nun geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum sürecini doğru anlayarak, her alandaki eğitsel, örgütsel, eylemsel görevleri başarıyla yerine getirmeye, demokratik yaşamı geliştirmeye çağırıyoruz. Zulüm ve sömürü son bulacak, özgürlük ve dayanışma kazanacaktır. Barış ve Demokratik Toplum süreci mutlaka başarıya ulaşacaktır.”
Kürtçe adı Partiya Karkerên Kurdistanê (Kürdistan İşçi Partisi) olan PKK, 41 yıllık silahlı mücadelenin ardından kendini feshederek resmen silahlara veda etti. Diyarbakır’da kurulan örgüt, yine aynı topraklarda tarihî bir kararla sahneden çekildi.

1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde kurulan PKK, 1981 yılında eline aldığı silahı 41 yıl sonra bıraktı. İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile başlayan süreçte, PKK önce kendini feshetti, ardından silah bırakma kararı aldı.

21.jpg

DEM heyeti gitti

Silahların bırakılacağı Irak Federal Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentine dünden itibaren yüzlerce kişi gitti. Sivil toplum örgütü üyeleri, siyasi parti temsilcilerinden oluşan heyet, silah bırakma törenini yerinde gözlemleyecek. DEM Parti Eş Başkanları Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ile milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Sırrı Sakık, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Keskin Bayındır’dan oluşan 9 kişilik heyet silah bırakılacak alana girebildi.

1212.jpg

Silah bıraktı

PKK, 41 yıl sonra silah bırakma Silah bırakma törenine gazeteciler alınmadı. Sadece iki ajansın canlı yayın yapmasına izin verildi. PKK mensupları, silah bırakma töreninde Casenê Mağarası olarak adlandırılan bölgede, silahlarını yakarak, sembolik olarak veda etti.

Törende okunan basın metni

Törende Barış ve Demokratik Toplum Grubu açıklama yaptı. Açıklamanın tam metni şöyle: Demokratik değişim ve dönüşüm sürecine ivme kazandırmak üzere oluşan Barış ve Demokratik Toplum Grubu olarak; burada bulunan ve tarihi demokratik eylemimize tanıklık eden herkesi saygıyla selamlıyoruz. Kürt varlığına yönelik inkar ve imha amaçlı saldırılara karşı savaşmak amacıyla farklı tarihlerde PKK’ye katılmış ve silah kuşanıp farklı bölgelerde mücadele etmiş biz kadın ve erkek özgürlük savaşçıları, bugün buraya Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 19 Haziran 2025 günü açıklamasında dile getirdiği çağrıya cevap olarak buraya geldik. Gelişimiz aynı zamanda Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 günü açıkladığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, 5-7 Mayıs günlerinde yapılan PKK 12. Kongre kararları temelindedir.

1-004-001.jpg

‘Büyük bir onur duyuyoruz’

Barış ve Demokratik Toplum sürecinin pratik başarısı için bir iyi niyet ve kararlılık adımı olarak ve bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde sizlerin huzurunda silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz. Attığımız bu adımın başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımıza, Türkiye ve Ortadoğu halklarına ve tüm insanlığa hayırlı olmasını, barış ve özgürlük getirmesini diliyoruz. Önder Abdullah Öcalan’ın “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum” ifadesine yürekten katılıyor ve bu tarihi ilkenin gereğini yerine getiriyor olmaktan büyük gurur ve onur duyuyoruz.

‘Tüm halklar bu adımın değerini anlar’

Biliyoruz şimdiye kadar hiçbir şey kolay, bedelsiz ve mücadelesiz olmadı; tersine her şey her gün ağır bedeller ödeyerek ve dişle-tırnakla mücadele ederek kazanıldı. Elbette bundan sonrası da zorlu bir mücadele ile olacak. Bu gerçeği çok iyi biliyoruz, bu temelde yeni başarılar ve demokratik kazanımlar elde etmek üzere, Önder Abdullah Öcalan’ın fikir ve paradigmasına yürekten inanıyor, kendimize ve yoldaşlar topluluğu olarak kolektif gücümüze güveniyoruz. Dünyada faşist baskı ve sömürünün arttığı, bölgemiz Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğü ve halkımızın barış içinde özgür, eşit ve demokratik bir yaşama her zamankinden daha fazla ihtiyacının olduğu bu ortamda attığımız bu tarihi adımın büyük önemini, doğruluğunu ve aciliyetini görüyor ve hissediyoruz. Umuyoruz ki herkes, kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler, sosyalist ve demokratik güçler, tüm halklar ve insanlık da attığımız bu barış ve demokrasi adımının tarihi değerini görür, anlar ve takdir eder.

‘Destek bekliyoruz’

Bunlar temelinde halkımızın yaşadığı acının sorumlusu olan tüm bölgesel ve küresel güçleri, halkımızın son derece meşru ve demokratik ulusal haklarına saygı göstermeye, barış ve demokratik çözüm sürecine destek vermeye davet ediyoruz. Başta kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler olmak üzere tüm halkları, demokratik ve sosyalist güçleri, aydın, yazar, akademisyen, hukukçu, sanatçı ve siyasetçileri attığımız bu tarihi adımı doğru anlayarak, bizimle, halkımızla dayanışmaya çağırıyoruz. Yine Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için daha aktif mücadele etmeye, küresel düzeyde demokratik, sosyalist enternasyonal mücadeleyi ve dayanışmayı geliştirip, güçlendirmeye çağırıyoruz.

‘Özgürlük ve dayanışma kazanacaktır’

Halkımızı ve tüm siyasi güçlerini, yaşadığımız tarihi sürecin özelliklerini ve Önder Apo’nun geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum sürecini doğru anlayarak, her alandaki eğitsel, örgütsel, eylemsel görevleri başarıyla yerine getirmeye, demokratik yaşamı geliştirmeye çağırıyoruz. Zulüm ve sömürü son bulacak, özgürlük ve dayanışma kazanacaktır. Barış ve Demokratik Toplum süreci mutlaka başarıya ulaşacaktır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.