Silvan’ın saklı mirası kaderine mi terk ediliyor?

Silvan’da 18. yüzyıldan kalma Tarihi Azizoğlu Konağı, yıllardır kaderine terk edilmiş durumda. Vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları, konağın restore edilerek turizme kazandırılmasını istiyor. “Silvan açık hava müzesi gibidir, tarih yok oluyor” diyerek yetkililere çağrıda bulunuyorlar.

HABER: M. ROMEDİ YILMAZ MALABADİ GAZETESİ - Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde bulunan ve geçmişi 18. yüzyıla kadar uzanan Tarihi Azizoğlu Konağı, yıllardır kaderine terk edilmiş halde bekliyor. İlçede yaşayan vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları, kentin tarihi belleğini yansıtan bu yapının bir an önce restore edilerek turizme kazandırılmasını talep ediyor. Hendek Olaylarında Karakol Olarak Kullanıldı Silvan’ın en eski mahallelerinden biri olan Mescit Mahallesi'nde, Silvan surlarıyla bütünleşik yapısıyla dikkat çeken Azizoğlu Konağı, 28 Kasım 2015 tarihinde yaşanan hendek olayları sırasında güvenlik güçleri tarafından karakol olarak kullanılmıştı. Yaşanan süreçte kamulaştırılan konak, Azizoğlu ailesinin yaptığı itiraz sonucu yeniden sahiplerine iade edildi. Ancak aradan geçen yıllara rağmen konak hâlâ atıl durumda. İlçenin yerel halkı ve tarih dostları, konağın bugünkü durumunun Silvan tarihine karşı bir vurdumduymazlık örneği olduğunu söylüyor.  “Silvan Tarihi, Diyarbakır Tarihinden Daha Eski” Silvan halkı, yaşadıkları ilçenin tarihi zenginliklerinin yıllardır görmezden gelindiğini ifade ediyor. Vatandaşlardan emekli öğretmen Halil Aydemir, şu sözlerle tepkisini dile getirdi: “Silvan’ın tarihi, Diyarbakır merkezinin tarihinden bile eskidir. Mervani Sultanlığı gibi bir medeniyete başkentlik yapmış bir yerden söz ediyoruz. Ama gelin görün ki, bugün bu kadim kent büyük bir köy görünümünde.” Mahalle sakini Fatma Tetik ise duygularını şöyle paylaştı: “Her gün önünden geçiyoruz bu konağın. Duvarları tarih kokuyor ama ilgisizlikten dökülüyor. Restore edilip müze yapılabilir, kültürel etkinlikler için kullanılabilir. Neden bu tarih çürümeye bırakılıyor?”  “Silvan Açık Hava Müzesi Gibi” Silvan’da kültürel mirasa sahip çıkan az sayıdaki gönüllülerden biri olan araştırmacı-yazar Ramazan Kara, ilçenin sadece Azizoğlu Konağı ile değil, çok sayıda tarihi yapıyla adeta açık hava müzesi olduğunu vurguluyor: “Silvan, Roma, Sasani, Mervani ve Selçuklu dönemlerinin izlerini taşıyan nadir kentlerden biri. Ama tarihi yapılar tek tek yok oluyor. Azizoğlu Konağı bu yapıların sadece bir örneği. Eğer bu bilinçsizlik sürerse, bir 10 yıl sonra elimizde gösterilecek hiçbir tarihî eser kalmayacak.” Yetkililere Çağrı: “Silvan’ın Tarihine Sahip Çıkın” Sivil toplum temsilcileri ve vatandaşlar, ilgili kurumlara çağrıda bulunarak, Azizoğlu Konağı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı ya da Diyarbakır Valiliği tarafından restore edilerek turizme kazandırılmasını istiyor. Aynı zamanda, Silvan’daki diğer tarihî yapıların da tescillenip koruma altına alınması gerektiğini vurguluyorlar. “Bu sadece Silvan’ın değil, Türkiye’nin kültürel mirasıdır. Sahip çıkılmazsa bu tarih bizim elimizden kayıp gidecek.” diyen Silvan Kültür Derneği yetkilileri, Silvan’ın yeniden hak ettiği değeri kazanması için ortak bir kültürel seferberlik çağrısında bulunuyor. Azizoğlu Konağı sadece bir taş yığını değil; Silvan’ın belleği, kimliği ve tarihî duruşudur. Bu yapı restore edilirse sadece bir bina değil, bir geçmiş, bir ruh yeniden hayat bulacak. Yerel yöneticilere, devlet kurumlarına ve duyarlı vatandaşlara düşen görev, bu mirasa sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara aktarmaktır.