Gözlerimizi hayata açtığımız ilk anda bizi doğuran bir kadını görürüz. Yani Annemizi…  O kadın ki; gece gündüz demeden emzirir,  uyutur,  yedirir-içirir, yürütür,  okutur, eğitir,  büyütür ve dur durak bilmeden hep peşimizden koşturur. Kendinden bir şeyler vererek doğurduğu çocuğuna bir hayat felsefesi tayin eder. Kendi kültürünü,  kendi alt yapısını, deneyimlerini ve bildiklerini bu felsefeye katar ve yoğurur.  Çocuğunu doğurmuş olduğu coğrafyasındaki yerel kültürün ve yaşadığı toplumun ahlaki kuralları ile yetiştirmeye çalışır ve başarılı olur. Kadın,  anne ise,  en ahlaklı güzel bir kıza veya en yakışıklı yağız bir delikanlıya sahip olmak ister. Kaynanalığa terfi etmiş ise en iyi Damat’a veya en tatlı Gelin’e sahip olmak ister.             Yalnız,  anne olarak değil, Kadın olarak değerlendirdiğimizde de hayatımızı yönlendiren,  hayat şeklimizin belirmesin de büyük etkileri bulunan ve rol alan yine kendileridir.  Çocukluk evresinde anne, Gençlikte sevgili ve evlendikten sonra da eş olarak hep o kadınlardır hayatımızı yönlendiren.  Sıkıntılı ve karanlık dönemlerimiz de bir Yasemin gibi bembeyaz açan, güzel kokular saçan ve dünyamızı aydınlatan yine onlardır.              Anadolu insanının tarih kokan eski ve köklü kültüründe,  Anne ve yar kelimesi çok özel ve farklı bir yer tutar.   Kadın;  bir sevgili,  bir eş, bir arkadaş ve sırdaş olmanın ötesinde yaşamımızı renklendiren ve o renkli mozaiği istediği gibi şekillendiren nadide insan olmuştur.  Onun olmadığı yerde,  huzurun olmadığı,   keyfin bulunmadığı, Neşe’nin asla uğramadığı sadece sıkıcı bir atmosferin oluştuğu ortamlar da buluruz kendimizi.  Nefes alamayız.  Alsak ta bayram ettirecek kadar oksijen dolduramayız ciğerlerimize ve eksik nefesle yaşarız...             Sevgiyi ve saygıyı ondan öğreniriz. Aşkı ve sevdayı o öğretir. Birliktelikler de mutluluk deryasına yelken açarken sevginin doruğuna onunla çıkarız. Muhteşem bir sevinci onunla yaşar, büyük bir acıyı ve dibe vurmayı da onun sayesinde öğreniriz. Rastladığımız kadın,  doğada ki değişim gibi uzun zamanlara gerek kalmadan bizi kısacık bir sürede kendisine benzetir. Düşünsel yeteneğimizi siler gibi kendi bildiklerini, kendi renklerini ve kendi zevklerini aşılar.               Emin adımlarla yüreğinizi nakış nakış işlemeye başlar. Nakış işlerken sizin istediğiniz defneyaprağı veya kare şekilleri bilip bilmemesi önem teşkil etmez.  Sizin ona uyacağınızı bilerek arzuladığı motifleri işlemeye başlar ve adım adım sonuca yaklaşır. Sizin saç telinizden kravatınıza kadar her şeyi değişime uğratır. Yani beraber olduğunuz kadın değişmiş ise hayatınız değişmiş demektir.  Değişen Sadece kadın değil, ortamınız, giyim ve kuşamınız,  oturup kalkmanız, yaşam şekliniz çevreniz, güzergâhınız, fihristiniz hatta rutin yaptığınız tüm alışkanlıklarınız bile değişir.               Mükemmel bir kadın size mükemmel olan her şeyi öğretir. Sizi hayatın içinde gezdirir. Rastladığınız kadın, mert ise size mertliği öğretir. Zeki ise zekânız gelişir, Bilgili ise bilginiz artar. Kısacası, neşesi yüzünüze yansır, huysuzluğu ve kaprisi kavga nedeniniz olur. Yeni bir çevreyi,  yeni bir hayatı ve yeni nedenleri ve yeni acıları öğrenirsiniz. Estetik birikimleriniz sıfırlanır. Hatta duygu ve düşünceleriniz bile değişir.             İnsan’ın birlikteliğe karar verip, koluna taktığı kadın yürüyüşünüzü bile etkiler onunla uyum içinde yürümenizi gerektirir. Kar etmez eski kabadayı veya sallapati yürüyüşünüz. Kadın yeni bir sistem getirir ve hayatınızın bütününe yakın ne varsa değişir. Gittiğiniz kafeler, oynadığınız oyunlar, oturduğunuz arkadaşlar, savunduğunuz fikirler, okuduğunuz kitaplar, dinlediğiniz müzikler ve seyrettiğiniz filmler değişir. Parfüm kokularınız ve renkleriniz bile değişir. Herkesin hemfikir olduğu konusunda şüphe götürmeyen güzellikler hep onlarda toplanmıştır. Kadındır hayatın tadı ve anlam katan güzelliği…                Neler söylersek söyleyelim kadının üzerimizde ki hakkını ödeyemeyiz. Maçoluk yaparak üstümüzdeki etkilerini de hafife alamayız. Erkek olarak bazen nara atarız, asar, keseriz ama bence bunlar martaval okumaktan öteye geçmez.  Sevgili okurlarım ben sadece kalemim yettiğince, birlikte olduğumuz kadının hayatımızı nasıl değiştirdiğini ifade etmeye çalışıyorum. Siz bir evde oturuyorsanız o kadının istediği evdir. Siz bir manzara seyrediyorsanız o yanınızdaki kadının manzarasıdır. Siz çarşıya, tatile, davete katılıyorsanız kadın istediği içindir. Yanınızdaki kadının duruşu sizin duruşunuzu belirler… Yani dostlarım.  Seçtiğiniz kadın seçtiğiniz hayattır… Seçtiğiniz kadını değil,  Hayatınızı seçici kılacak seçkin kadını bulmanız dileğiyle… Kalın sağlıcakla