Bazen bir acı haber, yalnızca bir ailenin değil, bir ülkenin vicdanına dokunur. Almanya’dan İstanbul’a tatil için gelen Böcek ailesinin başına gelen felaket, işte tam olarak böyle bir sarsıntı yarattı.
Anne Çiğdem Böcek, çocuklar Kadir Muhammet ve Masal Böcek…Üç can, üç umut, üç gülüş…Hepsi, iddiaya göre yedikleri birkaç tabak yemekten sonra sonsuza dek hayata veda etti. Ailenin babası Servet Böcek ise hala yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor.
Bu basit bir “gıda zehirlenmesi vakası” değil. Bu, gıda güvenliğinin hiçe sayılmasının, denetim mekanizmalarının zayıflığının ve sorumluluk zincirinin ne kadar kırılgan olduğunun en acı örneklerinden biridir ve maalesef bu kez bedel, üç masum insanın hayatı oldu.
Böcek ailesinin kaldığı otelde bulunan iki turistin daha zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılması, olayın münferit bir talihsizlik olmadığını, daha büyük bir zincirleme ihmaller dizisine işaret ettiğini düşündürüyor.
Otelin mühürlenmesi doğru bir adım olsa da, sorular ortada duruyor:
*Bu zehirlenmeye ne sebep oldu?
*Sorumlular kim?
*Denetimler nerede aksadı?
*Yıllardır turizmin kalbi olan İstanbul’da böyle bir trajedi nasıl yaşandı?
Türkiye’nin turizm açısından en prestijli merkezlerinden biri olan İstanbul’da yaşanan bu olay, sadece bir haber değil, artık alarm seviyesinde bir uyarıdır.
Gıda üretiminden sokak lezzetlerine, otel mutfaklarından tedarik zincirlerine kadar her aşamada sıfır toleranslı bir denetim kültürü şarttır.
Yetkililere buradan açık çağrımdır:
Bu olay, sıradan bir adli vakaymış gibi ele alınmamalı. Türkiye’nin imajını, güvenliğini, insan hayatına verdiği değeri direkt ilgilendiren bir meseleyle karşı karşıyayız.
Soruşturma hızlı, şeffaf ve sonuç alıcı şekilde yürütülmeli. Sorumlu olan, ihmali bulunan kim varsa konumu ne olursa olsun hukuken hesap vermelidir.
Bu ülkeye misafir olarak gelen bir ailenin eve tabutlarla dönmesi, hepimizin yüreğine ağır bir yük bıraktı.
Artık kimsenin, hiçbir çocuğun, hiçbir annenin, hiçbir babanın aynı acıyı yaşamaması için harekete geçme zamanı…
Çünkü gıda güvenliği, turizm politikası değil, insanın en temel hakkıdır.