İnsan olmayı belki de, ‘olabilmeyi’ anlatan en önemli değerimiz yok oldu. İçinde bulunduğumuz dönemde, toplumsal problemlerin çözümü adına, hayati bir öneme sahip olan vicdanı, maalesef kaybettik. Peki bulur muyuz? Bu yapılanlara, yaşatılanlara bakılınca zor gibi… Ama yine de, umudumuzu yitirmemeliyiz. Eskiler, kendilerinden sonraki nesillere hep nasihat ederdi. Vicdan kavramını öğretirdi. Sadece onların ‘şahsi’ vicdanlarını inşa etmeyi değil, toplumsal planda da, vicdan taşınması öğretmeyi de şiar edinmişlerdi. Şüphesiz ki; çoğumuzun büyüklerinden aldığı nasihatlerin başında vicdan ve adalet geliyor. Yaradan'ın da, insan ruhuna koyduğu insaf ve merhamet hislerinin yöneticisidir VİCDAN. Vicdan kişinin kendi niyeti veya davranışları hakkında, kendi ahlaki değerlerini temel alarak, yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir. Vicdan, birçok dinde, birçok felsefi akımda, mistisizmde önem verilmiş bir kavramdır. Günümüzde kimileri ‘kamusal vicdan’ ifadesini kullanmaktaysa da, dinsel, mistik vb. alanlarda böyle bir kavram bulunmaz, vicdan kavramı bu alanlarda hep bireysel vicdan anlamında kullanılmıştır. Ne şekilde yazılırsa yazılsın. Ne şekilde okunursa okunsun hiç fark etmiyor. Vicdan her dilde, her millette, her anlayışta vicdandır. Ve öyle bir şey ki; doğrusu kalbi anlatıyor. İnsan olmayı, belki de ‘olabilmeyi’ anlatıyor. Düşüncelerimiz, yaptıklarımız ve hissettiklerimiz söz konusu olunca karışımıza bir koruyucu olarak vicdan çıkıyor. İçinde bulunduğumuz bu dönemde daha da değerini ve kıymetini anlıyoruz. Çünkü o olmayınca zulüm oluyor, mağduriyet oluyor, yaşam koşulları değişiyor. Vicdanını kaybetmiş birine neyi anlatabilir siniz ki? Dolayısıyla o vicdanıyla beraber insanlığını da kaybetmiş. Kalbi körlermiş, vicdanını satmış birinin taştan ne farkı var? Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de ‘kalpleri mühürlemek’ kavramı tam olarak budur. Bu kavrama göre artık kişinin kalbinde doğru ve yanlışı ayırt edecek yetenek kalmamıştır. Artık günahlar ve inkar gerçeği örtmek bağlamında vicdanın sesini susturmaktadır. Bu halde, vicdanını kaybetmiş bir kişi insaniyetini de kaybetmiştir. İşte tam da burada bugün, normal şartlarda, 2 bin TL değerinde olan evini, her şeyini kaybetmiş bir depremzedeye 8 bin TL’ye kiraya veren yaratığı tarif ettim. Vicdanla beraber insanlığını da kaybettiği için yaratık diyorum. Zira benim gözümde insan asla değil, olamazda… Bugünlerde maalesef üzülerek ifade ediyorum ki, toplumun hemen hemen her alanında boyutsuz bir vicdansızlık yaşanıyor. Hiç bu kadar vicdansızlık olmamıştı. Her felaketin, her krizin ardından fırsatçılar kendilerini göstermişti ama hiç bu kadar vicdansız olmamışlardı. Bugün yaşananlar, yapılanlarla görüyoruz ki; artık vicdan ve merhamettin zere-i miskali yok. Ailesini, evini kaybetmiş bir depremzedeye normal şartlarda 2 bin TL olan evini 8 bin TL’ye kiraya vermek isteyen kişi benim nazarımda vicdanla beraber, insanlığını da kaybetmiş. Yazıklar olsun! Biz ne ara böyle olduk? Ne ara bir birimizin çaresizliğini ranta çevirir olduk? Asrın felaketinde on binlerce insanımızı kaybettik. Bunu bile fırsata çevirir bir toplum olduk. Yasımızı, acımızı fırsata çevirenlerle aynı havayı solmaktan, aynı dünyada nefes almaktan samimiyetimle söylüyorum; UTANIYORUM! Birbirimize destek olmak, yardım etmek yerine, yaşananlar üzerinden rant devşiriyoruz. Yahu hiç mi ders almadınız be kardeşim… Milyon dolarlık evleriniz kül olmadı mı? Ailenizle birlikte binlerce garibanla birlikte aynı ateşte ısınmaya çalışmadınız mı? Nedir bu hırs. Yahu Vallahi billahi kefenin cebi yok. Bunu ne zaman anlayacaksınız? Bir ev 10 bin TL kiraya nasıl verilir? Markette 40 gramlık bir kaşar peynir 110 TL nasıl olur? Etin kilosunu 300 TL’ye satmak ne demek?   Depremzedelere kiralık ev vermemek nedir arkadaş.. Bu kadar mı insanlıktan çıktınız? Bunlar için Ayeti kerimede Allah (C.C) şöyle buyuruyor;  ‘’Siz onlar gibi olmayın ki; onlar nefislerini unutmuşlar. Dolayısıyla Allah’ı da unutmuşlar.. Ve onlar hüsrana uğrayanlardır. Allah’tan feyz alamayanlardır, Kuran’dan feyz alamayanlardır’’ Ve bugün insanlara kaynatın en büyük kitabı Kur’an tesir etmiyorsa Hz. Muhammed’in (S.A.V) sözleri tesir etmiyorsa, eksiklik şüphesiz ki; bizdedir.   Ticaretin de, esnaflığın da bir ahlakı vardır. Biz kimseye ‘malınızı bedavaya verin’ demiyoruz. Biraz insaf, biraz vicdan ve biraz merhamet diyoruz. Fırsatçılık, stokçuluk fahiş fiyat uygulamanın tefecilikten hiçbir farkı yoktur. Kökü haramdır. Hayır göremezsiniz. Vallahi size ateş olup dönecektir. Fırsatçıları, fahiş fiyat uygulayanları kast ederek söylüyorum; Gelin yol yakınken bu insanlık dışı tutum ve davranışlarınızdan vazgeçin. Merhamet sahibi olun. 2 bin TL değerindeki evinizi 8 bin TL’ye kiraya vermekten vazgeçin. Beddua, küfür ve en önemlisi Allah’ın gazabından korkun. Hayır ve dua kazanın!