İhsan Yılmaz
Köşe Yazarı
İhsan Yılmaz
 

İyi İnsan, İnsana İyi Gelir

Hayat, çoğu zaman inişleriyle ve yokuşlarıyla sınar bizi. Kalabalıklar içinde yalnızlaştığımız, sesimizin yankı bulmadığı, anlaşılmadığımız zamanlar olur. İşte tam da böyle anlarda, bir insan belirir yanımızda. Ne çok şey söyler ne de büyük laflar eder. Bazen sadece durur, sessizce… Ama o varlık, içimize yayılan bir şefkat gibi, bütün yorgunluğumuza bir mola verir. Çünkü iyi insan, insana iyi gelir. İyi olmak, sadece güzel sözler söylemek ya da nazik davranmakla sınırlı değildir. Gerçek iyilik, bir yaşam biçimidir. Sabırla örülür, emekle büyür ve incelikle taşınır. İyi insan; yargılamadan dinleyen, sesini yükseltmeden anlayan, kalpten bakan ve kelimelerden çok hâliyle konuşandır. Bazı insanlar, kelimeleriyle değil, varlıklarıyla iyileştirir bizi. Yanımızda oluşlarıyla güç verirler; yoklukları bile bir eksiklik değil, içimizde kalan bir dua gibidir. Anlatmak bize iyi gelir, evet; içimizi boşaltırız, yüklerimizi hafifletiriz. Ama birinin bizi gerçekten dinlemesi, sadece kulak vermesi değil, kalbiyle orada olması, bambaşka bir iyiliktir. Dinlemek, bir başkasının yükünü taşımaya gönüllü olmaktır. Anlaşılmak, insanı değerli hissettirir. Ama anlamak… İşte o, karşımızdakine değer verdiğimizi göstermenin en derin yoludur. Bir insanın gözünün içine bakıp “Seni anlıyorum” diyebilmek, bazen yüzlerce cümleden daha çok şifa verir. İyi insan budur. Gölge etmez, güneş gibi doğmaz belki ama hep oradadır. Bize alan açar. Bizi olduğumuz gibi kabul eder. Eksiklerimizle, yaralarımızla, sessizliklerimizle… Ve hayat, iyi insanlarla güzelleşir. Onlar; hatırlanmak için değil, hissettirmek için yaşar. Adını anmasak da varlıklarını unutmamız mümkün değildir. Çünkü bir gün bir yerde, bir hüzün çöküp de içimize, aklımıza onların gözleri gelir. Bir kelimesi, bir bakışı, bir tebessümü… Ve biz o anda fark ederiz: İnsan insana iyi gelir… Ama en çok da iyi insan, insana iyi gelir. İhsan Yılmaz, işte bu cümlelerin vücut bulmuş hâliydi. Yalnızca anlatan değil, dinleyen… Sadece seven değil, anlayan… Kelimeleriyle değil, varlığıyla iyileştiren… Sakinliğinde umut, suskunluğunda şefkat, bakışında dostluk vardı. Onu tanıyan herkes bilir: Onunla karşılaşmak, bir ömrün yorgunluğuna verilen en güzel molaydı. Bazı insanlar zamandan bağımsız yaşar. Varlıkları bir iz bırakır, yoklukları derin bir sessizlik… Gazetemizin yazarı olan İhsan Yılmaz, geride bıraktığı o izlerle hâlâ iyi gelmeye devam ediyor bize. Çünkü o, iyi bir insan olarak yaşadı. Ve iyi insanlar, hiçbir zaman tamamen gitmez.
Ekleme Tarihi: 13 June 2025 - Friday
İhsan Yılmaz

İyi İnsan, İnsana İyi Gelir

Hayat, çoğu zaman inişleriyle ve yokuşlarıyla sınar bizi. Kalabalıklar içinde yalnızlaştığımız, sesimizin yankı bulmadığı, anlaşılmadığımız zamanlar olur. İşte tam da böyle anlarda, bir insan belirir yanımızda. Ne çok şey söyler ne de büyük laflar eder. Bazen sadece durur, sessizce… Ama o varlık, içimize yayılan bir şefkat gibi, bütün yorgunluğumuza bir mola verir. Çünkü iyi insan, insana iyi gelir.

İyi olmak, sadece güzel sözler söylemek ya da nazik davranmakla sınırlı değildir. Gerçek iyilik, bir yaşam biçimidir. Sabırla örülür, emekle büyür ve incelikle taşınır. İyi insan; yargılamadan dinleyen, sesini yükseltmeden anlayan, kalpten bakan ve kelimelerden çok hâliyle konuşandır.

Bazı insanlar, kelimeleriyle değil, varlıklarıyla iyileştirir bizi. Yanımızda oluşlarıyla güç verirler; yoklukları bile bir eksiklik değil, içimizde kalan bir dua gibidir. Anlatmak bize iyi gelir, evet; içimizi boşaltırız, yüklerimizi hafifletiriz. Ama birinin bizi gerçekten dinlemesi, sadece kulak vermesi değil, kalbiyle orada olması, bambaşka bir iyiliktir. Dinlemek, bir başkasının yükünü taşımaya gönüllü olmaktır.

Anlaşılmak, insanı değerli hissettirir. Ama anlamak… İşte o, karşımızdakine değer verdiğimizi göstermenin en derin yoludur. Bir insanın gözünün içine bakıp “Seni anlıyorum” diyebilmek, bazen yüzlerce cümleden daha çok şifa verir. İyi insan budur. Gölge etmez, güneş gibi doğmaz belki ama hep oradadır. Bize alan açar. Bizi olduğumuz gibi kabul eder. Eksiklerimizle, yaralarımızla, sessizliklerimizle…

Ve hayat, iyi insanlarla güzelleşir. Onlar; hatırlanmak için değil, hissettirmek için yaşar. Adını anmasak da varlıklarını unutmamız mümkün değildir. Çünkü bir gün bir yerde, bir hüzün çöküp de içimize, aklımıza onların gözleri gelir. Bir kelimesi, bir bakışı, bir tebessümü… Ve biz o anda fark ederiz: İnsan insana iyi gelir… Ama en çok da iyi insan, insana iyi gelir.

İhsan Yılmaz, işte bu cümlelerin vücut bulmuş hâliydi. Yalnızca anlatan değil, dinleyen… Sadece seven değil, anlayan… Kelimeleriyle değil, varlığıyla iyileştiren… Sakinliğinde umut, suskunluğunda şefkat, bakışında dostluk vardı. Onu tanıyan herkes bilir: Onunla karşılaşmak, bir ömrün yorgunluğuna verilen en güzel molaydı.

Bazı insanlar zamandan bağımsız yaşar. Varlıkları bir iz bırakır, yoklukları derin bir sessizlik… Gazetemizin yazarı olan İhsan Yılmaz, geride bıraktığı o izlerle hâlâ iyi gelmeye devam ediyor bize. Çünkü o, iyi bir insan olarak yaşadı. Ve iyi insanlar, hiçbir zaman tamamen gitmez.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.