Son zamanlarda sosyal medya mecralarında, gerek Silvan Belediyesi gerekse Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal mahallelerde yürüttüğü yol, asfalt ve altyapı çalışmalarına yönelik asılsız suçlamalar ve çarpıtılmış bilgiler dolaşmaktadır. Bu iddiaların büyük kısmının, geçmişte kamu kurumlarından ihale almış bazı müteahhitlerin ya da şirketlerin, kendi çıkarları uğruna yalan yanlış görseller ve ifadelerle sosyal medyayı araçsallaştırmasından kaynaklandığı artık açıkça ortadadır.
İddialar öyle bir noktaya gelmiştir ki; sosyal medya üzerinde yayın yapan bazı kişiler, hiçbir bilgi teyidi yapmadan, eski fotoğrafları yeniden servis ederek, kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır. Üstelik bu kişilerin paylaşımlarının ardında nasıl bir rant ilişkisi olduğu da artık sorgulanması gereken bir hal almıştır.
Sosyal Medyada Rant Peşinde Koşanlar
Buradan açıkça soruyorum:
Sosyal medya üzerinde reklam, tanıtım veya sponsorlu içerik adı altında elde ettiğiniz kazançların herhangi bir vergi kaydı var mı?
Vergisiz elde edilen bu gelirler hem yasa dışı hem de etik dışı değil midir?
Hiçbir yasal zemine dayanmadan kazanç sağlamak, kamu kurumlarını karalamak pahasına yapılan bu yayınlar haram değil midir?
Kurumları hedef alarak yapılan asılsız yayınlar sadece halkı yanıltmakla kalmıyor, aynı zamanda sahada emek vererek çalışan gazetecilerin de mesleğini itibarsızlaştırmaya yönelik bir girişimdir.
Unutulmamalıdır ki, basın özgürlüğü; sorumluluk ve etikle birlikte anlam kazanır. Klavye başında oturup, görselin tarihine, içeriğine, bağlamına bakmadan yapılan haberler; ne haberdir, ne de gazeteciliktir.
Haber Sahada Yapılır
Bizler sahadayız.
O yol yapılırken oradayız.
O asfalt serilirken, kepçe çalışırken, halkın memnuniyeti ya da şikâyetini dinlerken oradayız.
Yetkililerden doğrudan bilgi alarak, yerinde gözlem yaparak haber yapıyoruz.
Yani biz klavye kahramanı değil, sahada gerçeğin peşinden koşan gazetecileriz.
Bize “yalan haber yapıyorsunuz” diyenlere açık bir davetim var:
Ortaya attığınız iddiaların bir tanesini, belgeleriyle, tarihle, tanıkla, açıklamayla ispatlayın.
Yoksa sahte görsellerle kurumları karalamanızın adı sadece kamuoyunu yanıltmak değil, aynı zamanda organize bir yalanın parçası olmaktır.
Sosyal Medya Sayfaları Denetlenmelidir
Bugün sosyal medya üzerinden yayın yapan bazı sayfalar, hiçbir denetime tabi olmadan, vergi kaydı olmadan, sorumluluk almadan yayın yapmaktadır. Ancak bu iş artık bu kadar kolay ve başıboş olmamalıdır.
Vergisiz kazanç elde eden, karalama kampanyaları yürüten, kamu kurumlarını hedef alan bu yayıncıların denetlenmesi bir zorunluluktur.
Gelir elde ediyorsanız, sorumluluk da alacaksınız.
Yanlış haber yayıyorsanız, hukuki sonuçlarına da katlanacaksınız.
Kurumlara saldırmak, gazetecileri hedef göstermek, halkın kafasını karıştırmak sizin ne hakkınızdır ne de yetkinizdir.
Basın meslek ilkeleri bellidir:
Doğruluk, tarafsızlık, kaynak güvenliği ve halkın doğru bilgilendirilmesi.
Bu ilkelere aykırı her türlü yayın, ister sosyal medyada ister geleneksel medyada olsun, sadece bilgi kirliliğine hizmet eder.
Gazetecilik, halk adına gerçeğin peşinden gitmektir; kimsenin çıkarına, yalanına, sahte gündemine alet olmak değildir.
Halkımızdan ricamız şudur:
Lütfen gördüğünüz her paylaşıma inanmayın.
Görselin kaynağına, haberin bağlamına, anlatılanın doğruluğuna dikkat edin.
Sosyal medyada dolaşan her içerik gerçek değildir. Gerçek olan; yerinde yapılan, tanıklarla desteklenen, şeffaf ve etik haberdir.
Saygılarımızla.