Volkan ESER
Köşe Yazarı
Volkan ESER
 

NORMALLEŞEN SİYASET!

Doğrusunu söylemek gerekirse, toplum olarak ekmek ve su gibi ihtiyacımız olan bir mevzudur normal siyaset. İletişim teknolojilerinin muazzam şekilde çeşitlenmesi, sosyal medyanın çok etkin olması ve buralarda gerçekleşen algı ile operasyonlar, meşru siyasetin, normal siyasetin önündeki en önemli sorun oldu maalesef. Öyle ki, sosyal medya siyasete bile yön verir oldu. Aktörler buralardaki paylaşım, algı ve operasyonlar yüzünden düşman haline geldi. Siyasetçilerin yanı sıra tabanlarda bir birlerine düşman gibi davranır oldu. O da yetmedi, seçmenler, aileler arasında tartışmalar, kavgalar ve ayrımlaşmalar oldu. Kısacası siyasette var olan sertleşme ve sivrileşme evlere kadar girdi ve aileler arasında bile kavgalara neden oldu. Toplumun artık bunu kaldıracak gücü yok. Siyasetin normalleşmesi, dilin yumuşaması lazım. 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ile Milletvekilliği ve ardından 31 Mart yerel seçimler. Her iki seçim sürecinde meydanların dili sertti, kullanılan üslup da sertti. Çok sivri bir siyaset dili vardı. Ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir dil hakim oldu maalesef. Bunun olumsuzluklarını da gördük ve yaşadık. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra muazzam bir değişim oldu. Hepimizin arzu ettiği bir tablo oluştu. Ders niteliğinde mesajlarla dolu 31 Mart yerel seçim sonuçları, yıllar sonra Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in buluşmasıyla siyasette yeni bir iklimin kapısını araladı. Bu hamle toplumun çok geniş bir kesiminde olumlu karşılandı. Çok normal ve olması gereken bu buluşma, günlerce gündem oldu ve olağanüstü bir gelişmeymiş gibi servis edildi. Ne kadar da yazık. Ne kadar da kötü değil mi? Düşünün ana muhalefet lideri ile Cumhurbaşkanının çok normal olan buluşması, baş başa görüşmesi dünya gündeminde flaş gelişme olarak görünüyor. İşte normal olmayan siyasetin getirdiği sonuç. Uzun bir dönemdir siyasetin dili sert ve sivriydi. Siyasi partilerin ve yöneticilerin karşılıklı yaptığı açıklamalar ise, ayrıştırıcı ve tabanların adeta bir birlerine düşman olmalarına sebebiyet veriyordu. CHP’li bir seçmenin AK Partili bir seçmene ya da AK Partili bir seçmenin CHP’li birine ne denli baktığını, nasıl düşmanca davranıp söylemlerde bulunduğunu sahada çok net gören biriyim. Oysa insanların bir birlerine, siyasi görüşlerine, kime ve kimlere oy vereceklerine muazzam bir saygısı vardı. Siyasetteki sivri dil o saygının da ortadan kalkmasına neden oldu. Aile fertleri arasında dahi tartışma ve kavgaların çıkmasına ışık tuttu siyasetteki sivrileşme. Geçen hafta bütün bu kötü ortamı ortadan kaldırmaya başlangıç edecek olumlu bir gelişme oldu. Hepimizin ‘oh be’ dediği ve alkışladığı bir tablo oluştu. Yıllar sonra ana muhalefet lideri ile iktidar lideri bir araya gelip el sıkıştı. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kabul etti. Buluşma adresi de çok önemliydi. Krize dönüşmesine izin verilmedi. Ziyaret Beştepe’de değil, AK Parti Genel Merkezinde gerçekleşti. Adresin genel merkez olması, kaos ve kriz bekleyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktı ve siyasetin artık normalleşmesi gerektiği düşüncesinin hakim kılınacağına işaret etti. Bu açıdan ziyaretin AK Parti genel merkezinde olması son derece olumlu ve önemliydi. Özgür Özel, genel başkan olduktan sonra böyle bir ziyareti kendisinin istemesi, gerçekleştirmiş olması son derece önemli.  İktidar ve ana muhalefet arasında olumlu bir gelişmeye vesile oldu. Bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini hep birlikte gördük. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “Özgür Bey'e böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye'nin, Türk siyasetinin buna ihtiyacı var" sözleri de çok anlamlı ve önemliydi. Atılan adıma olumlu olarak karşılık vermesi siyasetin normalleşeceğinin çok açık göstergesidir. Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar maalesef atılmıyordu. Bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkede çok daha yumuşama dönemine girdiğine tanıklık ediyoruz. Türkiye'nin, siyasetin buna ihtiyacı var. Bu buluşma aynı zamanda Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı oldu. Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonu demokrasi için hep felaket olmuştur. Türkiye, iktidarla ana muhalefetin el sıkışmadığı, konuşmadığı bir dönemi yaşadı. Türkiye'de de ana muhalefetle iktidarın ve bütün siyasi partilerin birbirleriyle konuşabilen, el sıkışabilen, her şeyde anlaşmak mümkün değildir ama tartışabilen bir çizgide kalmaları son derece önemli. Bu dönem artık, normal siyasetin hakim olacağı, siyaset dilinin yumuşak olacağı bir dönem olacaktır inşallah. Hepimizin buna ekmek ve su gibi ihtiyacı var.
Ekleme Tarihi: 07 Mayıs 2024 - Salı
Volkan ESER

NORMALLEŞEN SİYASET!

Doğrusunu söylemek gerekirse, toplum olarak ekmek ve su gibi ihtiyacımız olan bir mevzudur normal siyaset. İletişim teknolojilerinin muazzam şekilde çeşitlenmesi, sosyal medyanın çok etkin olması ve buralarda gerçekleşen algı ile operasyonlar, meşru siyasetin, normal siyasetin önündeki en önemli sorun oldu maalesef.

Öyle ki, sosyal medya siyasete bile yön verir oldu. Aktörler buralardaki paylaşım, algı ve operasyonlar yüzünden düşman haline geldi. Siyasetçilerin yanı sıra tabanlarda bir birlerine düşman gibi davranır oldu. O da yetmedi, seçmenler, aileler arasında tartışmalar, kavgalar ve ayrımlaşmalar oldu. Kısacası siyasette var olan sertleşme ve sivrileşme evlere kadar girdi ve aileler arasında bile kavgalara neden oldu. Toplumun artık bunu kaldıracak gücü yok. Siyasetin normalleşmesi, dilin yumuşaması lazım.

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ile Milletvekilliği ve ardından 31 Mart yerel seçimler. Her iki seçim sürecinde meydanların dili sertti, kullanılan üslup da sertti. Çok sivri bir siyaset dili vardı. Ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir dil hakim oldu maalesef. Bunun olumsuzluklarını da gördük ve yaşadık.

31 Mart yerel seçimlerinden sonra muazzam bir değişim oldu. Hepimizin arzu ettiği bir tablo oluştu. Ders niteliğinde mesajlarla dolu 31 Mart yerel seçim sonuçları, yıllar sonra Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in buluşmasıyla siyasette yeni bir iklimin kapısını araladı. Bu hamle toplumun çok geniş bir kesiminde olumlu karşılandı.

Çok normal ve olması gereken bu buluşma, günlerce gündem oldu ve olağanüstü bir gelişmeymiş gibi servis edildi. Ne kadar da yazık. Ne kadar da kötü değil mi? Düşünün ana muhalefet lideri ile Cumhurbaşkanının çok normal olan buluşması, baş başa görüşmesi dünya gündeminde flaş gelişme olarak görünüyor. İşte normal olmayan siyasetin getirdiği sonuç.

Uzun bir dönemdir siyasetin dili sert ve sivriydi. Siyasi partilerin ve yöneticilerin karşılıklı yaptığı açıklamalar ise, ayrıştırıcı ve tabanların adeta bir birlerine düşman olmalarına sebebiyet veriyordu. CHP’li bir seçmenin AK Partili bir seçmene ya da AK Partili bir seçmenin CHP’li birine ne denli baktığını, nasıl düşmanca davranıp söylemlerde bulunduğunu sahada çok net gören biriyim.

Oysa insanların bir birlerine, siyasi görüşlerine, kime ve kimlere oy vereceklerine muazzam bir saygısı vardı. Siyasetteki sivri dil o saygının da ortadan kalkmasına neden oldu. Aile fertleri arasında dahi tartışma ve kavgaların çıkmasına ışık tuttu siyasetteki sivrileşme.

Geçen hafta bütün bu kötü ortamı ortadan kaldırmaya başlangıç edecek olumlu bir gelişme oldu. Hepimizin ‘oh be’ dediği ve alkışladığı bir tablo oluştu.

Yıllar sonra ana muhalefet lideri ile iktidar lideri bir araya gelip el sıkıştı. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kabul etti.

Buluşma adresi de çok önemliydi. Krize dönüşmesine izin verilmedi. Ziyaret Beştepe’de değil, AK Parti Genel Merkezinde gerçekleşti. Adresin genel merkez olması, kaos ve kriz bekleyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktı ve siyasetin artık normalleşmesi gerektiği düşüncesinin hakim kılınacağına işaret etti. Bu açıdan ziyaretin AK Parti genel merkezinde olması son derece olumlu ve önemliydi.

Özgür Özel, genel başkan olduktan sonra böyle bir ziyareti kendisinin istemesi, gerçekleştirmiş olması son derece önemli.  İktidar ve ana muhalefet arasında olumlu bir gelişmeye vesile oldu. Bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini hep birlikte gördük.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “Özgür Bey'e böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye'nin, Türk siyasetinin buna ihtiyacı var" sözleri de çok anlamlı ve önemliydi. Atılan adıma olumlu olarak karşılık vermesi siyasetin normalleşeceğinin çok açık göstergesidir.

Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar maalesef atılmıyordu. Bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkede çok daha yumuşama dönemine girdiğine tanıklık ediyoruz. Türkiye'nin, siyasetin buna ihtiyacı var.

Bu buluşma aynı zamanda Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı oldu. Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonu demokrasi için hep felaket olmuştur. Türkiye, iktidarla ana muhalefetin el sıkışmadığı, konuşmadığı bir dönemi yaşadı. Türkiye'de de ana muhalefetle iktidarın ve bütün siyasi partilerin birbirleriyle konuşabilen, el sıkışabilen, her şeyde anlaşmak mümkün değildir ama tartışabilen bir çizgide kalmaları son derece önemli.

Bu dönem artık, normal siyasetin hakim olacağı, siyaset dilinin yumuşak olacağı bir dönem olacaktır inşallah. Hepimizin buna ekmek ve su gibi ihtiyacı var.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.