Volkan ESER
Köşe Yazarı
Volkan ESER
 

EMEK EN YÜCE DEĞERDİR! 1 MAYIS KUTLU OLSUN!

1 Mayıs, tüm dünyada emekçilerin, işçilerin ve alın teriyle geçimini sağlayan milyonların ortak sesi olan bir gündür. “Emek olmadan hiçbir şey olmaz” gerçeğini hatırlatan bu özel gün, sadece bir bayram değil, aynı zamanda uzun yıllardır süregelen bir mücadelenin, adalet arayışının ve toplumsal eşitliğin sembolüdür. 1 Mayıs’ın kökeni, 1886 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Chicago kentinde gerçekleşen büyük işçi grevine dayanır. İşçiler, günde 12-16 saat arası çalışmaya zorlanırken, 8 saatlik iş günü talebiyle greve gitmiş, bu eylem sonucunda kanlı Haymarket Olayları yaşanmıştı. Onlarca işçi yaşamını yitirmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı. Ancak bu acı olaylar, işçi sınıfının mücadelesini durduramadı, aksine dünya genelinde yankı uyandırarak 1 Mayıs’ı uluslararası bir sembol haline getirdi. 1889 yılında toplanan II. Enternasyonal’de, 1 Mayıs’ın “Uluslararası İşçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak ilan edilmesiyle birlikte bu tarih, sadece Amerika’nın değil, tüm dünya işçilerinin ortak bayramı oldu.   Toplumları ayakta tutan temel güç, emektir. Her sabah fabrikalara, atölyelere, tarlalara, ofislere giden milyonlarca insan, bu dünyanın gerçek mimarlarıdır. Sadece fiziksel işçiler değil, zihinsel emek harcayanlar da bu büyük çarkın bir parçasıdır. Emek, yalnızca bir geçim kaynağı değil; aynı zamanda insanın onurunu, bağımsızlığını ve özgürlüğünü temsil eder. Bir toplumda emeğin karşılığı verilmediğinde, adalet yara alır. Emek sömürüsü, sadece bireyi değil, toplumu da çürütür. Bu yüzden 1 Mayıs, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir farkındalık günüdür. Adil ücret, insanca çalışma koşulları, iş güvenliği ve sosyal haklar için verilen mücadelenin simgesidir. Türkiye’de 1 Mayıs’ın tarihi de mücadelelerle örülüdür. İlk kez 1923 yılında kutlanan 1 Mayıs, zaman zaman yasaklanmış, zaman zaman ise resmi tatil olarak kabul edilmiştir. 1977 yılında İstanbul Taksim Meydanı’nda kutlanan ve tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçen olay, Türkiye işçi hareketinin hafızasında derin izler bırakmıştır. Ancak buna rağmen, işçiler her yıl kararlılıkla 1 Mayıs’ı sahiplenmiş ve emek mücadelesini sürdürmüştür. Bugün 1 Mayıs, Türkiye’de resmi tatildir ve birçok şehirde sendikalar, işçi konfederasyonları ve emek örgütleri tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu kutlamalar, bir yandan dayanışmayı artırırken, diğer yandan da işçilerin taleplerini görünür kılmaktadır. Dijitalleşen dünyada çalışma biçimleri değişse de emeğin önemi azalmıyor. Evden çalışanlar, gig economy (parça başı iş) işçileri, yapay zeka çağında meslekleri dönüşen insanlar… Hepsi için insanca yaşam koşulları, sosyal güvence ve adil gelir dağılımı en temel haklardandır. 1 Mayıs, bu yeni çağın işçileri için de umut ışığıdır. Gelecekte daha adil, daha eşitlikçi bir toplumun kurulabilmesi için emek haklarının korunması ve geliştirilmesi zorunludur. Emeğin kutsallığını unutmadan, insan onuruna yakışır bir yaşamı savunmak, hepimizin sorumluluğudur. 1 Mayıs; bir hatırlatma, bir kutlama ve bir çağrıdır. Alın terinin kutsallığını, birlikte olmanın gücünü ve umudun direncini temsil eder. Bugün sokaklarda, meydanlarda ve kalplerde yankılanan her slogan, emekçilerin bitmeyen direncinin bir ifadesidir.
Ekleme Tarihi: 02 May 2025 - Friday
Volkan ESER

EMEK EN YÜCE DEĞERDİR! 1 MAYIS KUTLU OLSUN!

1 Mayıs, tüm dünyada emekçilerin, işçilerin ve alın teriyle geçimini sağlayan milyonların ortak sesi olan bir gündür. “Emek olmadan hiçbir şey olmaz” gerçeğini hatırlatan bu özel gün, sadece bir bayram değil, aynı zamanda uzun yıllardır süregelen bir mücadelenin, adalet arayışının ve toplumsal eşitliğin sembolüdür.

1 Mayıs’ın kökeni, 1886 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Chicago kentinde gerçekleşen büyük işçi grevine dayanır. İşçiler, günde 12-16 saat arası çalışmaya zorlanırken, 8 saatlik iş günü talebiyle greve gitmiş, bu eylem sonucunda kanlı Haymarket Olayları yaşanmıştı. Onlarca işçi yaşamını yitirmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı. Ancak bu acı olaylar, işçi sınıfının mücadelesini durduramadı, aksine dünya genelinde yankı uyandırarak 1 Mayıs’ı uluslararası bir sembol haline getirdi.

1889 yılında toplanan II. Enternasyonal’de, 1 Mayıs’ın “Uluslararası İşçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak ilan edilmesiyle birlikte bu tarih, sadece Amerika’nın değil, tüm dünya işçilerinin ortak bayramı oldu.

 

Toplumları ayakta tutan temel güç, emektir. Her sabah fabrikalara, atölyelere, tarlalara, ofislere giden milyonlarca insan, bu dünyanın gerçek mimarlarıdır. Sadece fiziksel işçiler değil, zihinsel emek harcayanlar da bu büyük çarkın bir parçasıdır. Emek, yalnızca bir geçim kaynağı değil; aynı zamanda insanın onurunu, bağımsızlığını ve özgürlüğünü temsil eder.

Bir toplumda emeğin karşılığı verilmediğinde, adalet yara alır. Emek sömürüsü, sadece bireyi değil, toplumu da çürütür. Bu yüzden 1 Mayıs, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir farkındalık günüdür. Adil ücret, insanca çalışma koşulları, iş güvenliği ve sosyal haklar için verilen mücadelenin simgesidir.

Türkiye’de 1 Mayıs’ın tarihi de mücadelelerle örülüdür. İlk kez 1923 yılında kutlanan 1 Mayıs, zaman zaman yasaklanmış, zaman zaman ise resmi tatil olarak kabul edilmiştir. 1977 yılında İstanbul Taksim Meydanı’nda kutlanan ve tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçen olay, Türkiye işçi hareketinin hafızasında derin izler bırakmıştır. Ancak buna rağmen, işçiler her yıl kararlılıkla 1 Mayıs’ı sahiplenmiş ve emek mücadelesini sürdürmüştür.

Bugün 1 Mayıs, Türkiye’de resmi tatildir ve birçok şehirde sendikalar, işçi konfederasyonları ve emek örgütleri tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu kutlamalar, bir yandan dayanışmayı artırırken, diğer yandan da işçilerin taleplerini görünür kılmaktadır.

Dijitalleşen dünyada çalışma biçimleri değişse de emeğin önemi azalmıyor. Evden çalışanlar, gig economy (parça başı iş) işçileri, yapay zeka çağında meslekleri dönüşen insanlar… Hepsi için insanca yaşam koşulları, sosyal güvence ve adil gelir dağılımı en temel haklardandır. 1 Mayıs, bu yeni çağın işçileri için de umut ışığıdır.

Gelecekte daha adil, daha eşitlikçi bir toplumun kurulabilmesi için emek haklarının korunması ve geliştirilmesi zorunludur. Emeğin kutsallığını unutmadan, insan onuruna yakışır bir yaşamı savunmak, hepimizin sorumluluğudur.

1 Mayıs; bir hatırlatma, bir kutlama ve bir çağrıdır. Alın terinin kutsallığını, birlikte olmanın gücünü ve umudun direncini temsil eder. Bugün sokaklarda, meydanlarda ve kalplerde yankılanan her slogan, emekçilerin bitmeyen direncinin bir ifadesidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malabadigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.